oturup zaman zaman hesap yaparım: "1950 yılında doğaydım, hay anasını satayım 1968'te 18 yaşında olurdum, tam vakti yani! istanbul'a gelip sultanahmet'te konaklayan hippilere takıldım mıydı.. daha ne isterdim ki anne?"
cevap hazırdır: "sen öyle san."
yıllardır her gün aynı hesabı yaparım. hep aynı sonuçlar çıkar. ve hep aynı cevaplar. lakin bu beyefendi, öyle bir vakitte geldi ki, "hmm.. hesap yapmasak mı lan? gözümüzün önüne serildi yeniden cemaat-i hippiler. evet evet.. yeni woodstock için bir neden bulmalıyız.."
garip bir çocuk bu. kırılgan, neşeli, sevimli mi sevimli; eğreti durmayan bir mistisizm, saçma gözükmeyen bir hippie duruş, tavana fırlamış sözel zeka, titreyen ses, dağıtan vokal, saatlerce izlenebilecek bir görüntü.
tereyağından kıl çeker gibi çekiyor mutluluğunuzu yahut acılarınızı, zihin bulanıklarınızın üstünden..
"bak, ben naaptım" diyen küçük bir çocuk gibi. boyayı üstüne başına bulaştırmış, büyümüş de küçülmüş.
özellikle anlatmam gereken şarkılar var elbette.
misal son albümü "smokey rolls down thunder canyon"dan "lover". led zeppelin'in "d'yer mak'er"ı gibi tınlayan bu şarkı, öylesine neşeli hislere büründürüyor ki sizi, elinize tarağı alıp "i wanna be your lover" diye ortalarda gezesiniz geliyor.
şu anda "rejoicing in the hands" albümünden autumn's child'a takmış durumdayım, sonbahar çocuğu olduğumdan mıdır nedir?
öylesine kırılıyorsunuz ki dinlerken, hüzün perdeleriniz aralanıyor; aklınıza çocukken çıktığınız ağaçlar geliyor.. gizlice kopardığınız elmalar ve yediğiniz dayaklar..
dinleyiniz, kulaklarımızın 60'ların hippi ozanlarından kalan bu mirası dinlemeye ihtiyacı var.
albümleri şu şekilde:
*Oh Me Oh My... The Way The Day Goes By The Sun Is Setting Dogs Are Dreaming Lovesongs Of The Christmas Spirit*Rejoicing In The Hand
*Niño Rojo
*Cripple Crow [favorim]
*Smokey Rolls Down Thunder Canyon
http://www.devendrabanhart.com
http://www.myspace.com/devendrabanhart.com
download rapidshare:
Oh Me Oh My
