Icelandic etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Icelandic etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
0 com

Dead Skeletons - Dead Magick I (2011)

Koku



Koku havada çözülmüş haldeki koku verici moleküllerin verdiği histir. Kokuların çoğu organik bileşikler tarafından oluşsa da hidrojen sülfit ve amonyak gibi inorganik maddeler de kokabilir.

Kokunun etkisi iki basamaklı bir süreçte ele alınabilir. Birincisi Fizyolojik faz ;burundaki stimulus bölgesinin reseptörler ile hissetmesi. Ardından Psikolojik faz başlar. Stimuluslar insan beyninin koku almadan sorumlu bölgesi tarafından uyarılır ve çalışması sağlanır. Bu nedenle kokunun objektif ve analitik olarak ölçülmesi imkânsızdır.

Koku hissi tamamen kişisel özellikler gösterir; bunun yanında ise kokuya verilen tepki cinsiyet,yaş,sağlık durumu gibi nedenlere başlı olarak değişir.İnsanların kendi vücüt kokuları gibi alışık oldukları kokular dışardan gelen ve alışık olmadıkları diğer kokulara göre daha az algılanırlar.

Çoğu kimseye göre koku alma süreci bir maddenin içeriği hakkında ufak da olsa bilgi verir.Buna rağmen flavorist ve perfumer ler sadece koklayarak kompleks karışımların içindeki çok ufak miktarda kimyasalları bile ayırdedebilirler

Spesifik hava örneğinin ortamdaki diğer kokulardan etkilenmemesi için denek hava örneğini hemen hemen başka içeriği olmayan bir hava ortamında yapmalıdır.Değerlendirme sadece uygun çevresel şartlar altında yapılabileceğinden dolayı hava örnekleri genellikle bir örnek torbasında tutulur.Örneklerin tutulduğu tüm materyaller koku bakımından nötr olan materyallerden üretilmelidir.

Çevre Koruma Yasası üzerinde çalışırken değişik kokuların salınımı üzerinde ne yapılabilir sorusu üzerine şu kanunlar yapıldı:(ülke ALMANYA)

  1. Rafineri Kılavuzu (1970 lerin başları)
  2. Federal emisyon koruma yasası (1974)
  3. Havayı temiz tutmak için teknik kılavuz
  4. Koku emisyon kılavuzu (1980 lerin başından 1998 e kadar)



Limit Doldu / "limit has been reached"


Limited / Sınırımsı : 17
1 com

Apparat Organ Quartet - Polyfonia (2011)



Uzun bir aradan sonra (8 yıl) efsane döner v2 !!!

Download (LINK UPDATED)
4 com

Johann Johannson - Fordlandia (2008)


Son zamanlarda müzik dinleyicilerinde bir umutsuzluk ve müzikal bir boşluk hissi hakim. Bu umutsuzluk, tahmin ettiğiniz gibi yeni işlere, yeni albümlere yönelik. Müzik sanki evrimini, gelişimini tamamlamış da tarihin sonu gelmiş gibi geliyor. Dolayısıyla eskilere dönmek kaçınılmaz oluyor. Yeni bir heyecan kadar tatmin etmese de bu eski dostlarınız, müzik kaldığı, donduğu yerden devam etmeye, yeniden akmaya başlayıncaya dek her şeyin eski haline döneceği ilüzyonunu yaratıp bekleyişinizi kolaylaştırdığı için önemli bugünlerde belki de.

Fordlandia da bu bağlamda, gündeme yeniden gelmesi gerekenlerden.

DOWNLOAD


0 com

Petur Ben - Wine For My Weakness


I'll Be Here daki Black Heart Procession kaotizminden bildiğim İzlandalı adam, geçen arşivimi kurcalarken çıktı tekrar karşıma. Ve o şarkıda ıslıklarını sevdiğim; albümünü de sevdim ! Aynı şarkı içinde; depresif, umut dolu ve Zack de la Rocha figanları barındırabiliyor. Petur Ben; çok ilginç (aslında çizgisi olmayan ve tutarsız da olabilir bilemedim) bi albüm yapmış vakti zamanında.



Wine For My Weakness, Petur Ben' in eklektik çalışması olarak nitelendirilebilinir belkide. O kadar çok çağrışım varki... Bilmiyorum. Çok kafam karıştı.
4 com

Valgeir Sigurðsson - Draumalandið (2010)


1 - Grýlukvæði
2 - Dreamland
3 - Past Tundra
4 - "I offer prosperity and eternal life..."
5 - Laxness
6 - Hot Ground, Cold
7 - Draumaland
8 - Economic Hitman
9 - Cold Ground, Hot
10 - Beyond The Moss
11 - Nowhere Land
12 - Helter Smelter


0 com

Davíð Þór Jónsson


Sabah kalktığımda içimde bir huzursuzluk vardı zaten... Bir gün evvel; aynı saatte sorunsuzca uyanmış olmama imrenip, 20 dakka geç uyandığımın farkına varınca kalktım yataktan ve tabii giyinerek aşağı indim... Okul servisi geldiğinde, servise binerken tanıdık birilerini aradığımı söyleyemeyeceğim. En azından; elimde tuttuğum Svevo kitabını artık okumak istiyordum. Yurt kaotik ve ben bu kaotizmin içerisinde sıkılıyorum, ama sıkılmakta fayda etmiyor, serviste yine beyin ütülemeler; hızlıca konuşmalar ve tabii varış... Servis, okulun önünde durduğunda; öğrenci kimliğimi kaybetmiş bir şapşal olarak, adama yurt kimliğimi gösterdiğimdeki tedirginliğim herhalde son zamanlarda hayatıma giren tek atraksiyon. Gün başlıyor; İnglizce görmenin ağırlığı üzerimde, pencereden de bakamıyorum. Şapşalım; sırtımı pencereye dönmüşüm, oturduğum yerin yanına koyduğum Svevo kitabı da benimle seyyah hala; ben ona dolaylı yollardan öğretiyorum...Ve ardından 2 ders sonunda, yine yemekhane; yine Elephant' tan sahneler dönüp dolanıyor;

"acaba bu UGG botlu kızlar da, yediklerini gidip tuvalette kusuyor mu?"

(acaba bi gün okulda katliam yapacak potansiyel insanlarla tokalaştım mı?)


3. ders başladığında kaçamak uyukluyorum; öğle arasından kalma Bull In the Heater ve ismini hatırlamak için her şeyimi vereceğim o şey zihnimde, sadece bana özel yankılanıyor. Sonraki dersi de iteleye iteleye bitiyor okuldaki günüm...

...


İşte bundan sonrası; benim aslında "hiçkimse" ile "aptal" olmam arasında şekillenen bir pasaj...

Evet aynen böyle. Hocanın "ders bitti" demesinden sadece bir kaç saniye sonra "Iron and Wine" dinlemek istediğimi farkedip elimi MP3 player a atıyor, şarkıyı buluyorum. İç mekanda işim bitiyor artık. Okuldan çıktığımda; Eugene Hutz' un Everything Is Illuminated' da neden oynadığını düşündürüyor bana Kuştepe; Interpol açıyor, gelen geçene bakıyorum. Anlamadan... Mete geçiyor; Mete ile konuşurken başlıyor o tekleme... Tekliyorum gerçekten de; Sanki, Mete ile hayatın anlamı üzerine filan konuşmam gerekiyormuş gibi geliyor. Oysaki; Antakya da bile bu kadar çok görmüyordum onu... Farkına varıyor Mete "hiçkimseliğimin" ve gidiyor. Interpol devam ederken; öğlenleyin unuttuğum sahneleri düşünüyorum... İsmini bilmediğim fakat güzel olduğunu düşündüğüm arabalarla geçiyor insanlar. Hala mana veremiyorum hiç bi şeye, değer verdiğim tek şey kulağımdaki sesler oluyor ve durduğunu farkediyorum onların da. Hayır hakikaten durmuyorlar! Araba çarparcasına geçiyor ve insanlar benim neden 10 metrekare çevremde kimse yok anlıyor galiba...

Neyse; çok sıkıntılı bir vücut dilim varki herhalde; beni tanıdığına kanaat ettiğim insanlar da geçerken sadece el sallıyor... Belki bir şeyler söylüyordurlar ama duymuyorum. Uykusuz kalmışım. Ama safi bunla alakalı değil. Karşıdan yurdun servisi geliyor...

The New' i iki kere işittim bu kadar geç kalmış olamazsın ulan!!

Bu gün küçük servis göndermişler. Tıkışıyoruz; arka kapıya doğru geçtiğimde "Bebeğim oldun daha ilk günden" naralarını işitince hemen tekrar "play" e basıyorum. James' i ne zaman açtığımı bile bilmiyordum halbuki; James çalıyor... James çalarken, kapının boşluğunda olduğumu fark edip çömeliyorum; kıçım açıldı galiba diye düşünüp tekrar ayağa kalktım mı bilmiyorum ama kıçım üşüyor... James bitiyor, sonunda Svevo yu okumaya başlıyorum. Tezer Özlü' yü düşünüyorum. Tezer Özlü' nün neden 1990 yılında doğmamış olduğunu sorgularken gözkapaklarımı gevşettiğimi fark ediyorum. Ve ardından nedense kapı açılıyor...

Üstüme gelen insanlar Çocukluğun Soğuk Geceleri' ndeki akıl hastanelerinden mi?! Yoksa onlar Paris'teki günlerden mi Tezer?!

O anda da aynı şekilde tekliyordum... Kapının açılma sebebini anlayamadım ama bir sürü insanın çıktığını gördüm... Evet serviste oturacak yeri olmayan; yerde çömelen tek çocukta bendim zira! Ama yanılıyorsunuz, bir kardeşim var. Fakat bunu sorana kadar yalnızdım...

Mario'ya acırcasına anlatıyor Svevo; dinlemiyorum hiç bir şey! Size gerçekten bu konuda yemin edebilirim. Hiç bir şey dinlemiyordum! Sebebini biliyordum, ama onunla yüzleşmem için zaman geçmeliydi; trafik bitmeliydi... Evet odaya geliyorum; agresifçe bastığımı düşündüğüm klavye tuşları sonunda, bir kaç dakika okuldan internete girdiğimde bulduğum bunu bana bahşediyor tekrar... Evet galiba sendelemem bu yüzdendi. Tekliyorum. Ama; Ballad Broken Heart yüzünden. Gelmeden tedirgin etti...

Kaydı yok bunun, ama Davíð Þór Jónsson' ın myspace indeki piyano notalarına bir göz atın...
1 com

Lost In Hildurness - Mount A (2006)


:Tracklist:

1 - Light
2 - Floods
3 - Casting
4 - Shadowed
5 - Self
6 - Growth
7 - In Gray
8 - My
9 - Reflection
10 - Earbraces
11 - You

4 com

Múm- Summer Make Good (2004)


''Sorgunuzla eşleşen kayıt yok.''

Múm'un blog'ta bulunup bulunmadığını kontrol için yaptığım aratmada beni bir kez daha şaşırttı bu ibare.
Müziğin ABC'lerinden, İzlanda'nın demirbaşlarından, bir denizfenerinde kaydedilmiş, naif vokalli, bozuk akortlu, tempo dışı, buzlu, buruk masallar demeti. Üsküdar, yağmur sağanağı, çıldırmış deniz, karanlık gökyüzü, deniz fenerleri, Kızkulesi, sallanan motorlar, gıcırdayan botlarla (''Oh, How the Boat Drifts'') ruhunuzu yerden yere çalan bir doz aşımı...

Plağın içine düşülmüş bir not:
''FEAR blew somewhere in the faraway now, this fear that had gripped my breathing when I lay in bed at night. Watching the storm window. I just could not put down my telescope anymore and kept imagining my teeth breaking. I was having violent dreams where me and other kids would commit horrible acts and then run away in guilt. I needed to put down my telescope, so I walked down to the sea. My boots were full of fog. Lying on a rock I stuck my head in the cold water. From under the waves that kissed my shoulders, I could hear it's faint bells drifting closer. But would the summer make good for all of our sins?''


Ey bu satırları okuyan musikişinas, bu albümü ilk kez dinleyeceksen, seni kıskanıyorum.

BURADAN


0 com

Kría Brekkan - Uterus Water (2010)




:Tracklist:

1 - Uterus Water
2 - Place of You
3 - Ribbon Bow

0 com

Jónsi - Boy Lilikoi + WNYC Radio 21.01.2010 (2010)



:Tracklist:

- Boy Lilikoi (Album Version)
- Go Do (WNYC Radio 21.01.2010)
- Boy Lilikoi (WNYC Radio 21.01.2010)
- Around Us (WNYC Radio 21.01.2010)

"sebeplen"


0 com

Hildur Guðnadóttir- Without Sinking (2009)


Fazla söze hacet yok.

BURADAN BUYRUN
0 com

Ólafur Arnalds - Dyad 1909 (2009)



:Tracklist:

1 - Frá upphafi
2 - Lokaðu augunum (Dyad 1909 version)
3 - Brotsjór
4 - Við vorum smá... (Dyad 1909 version)
5 - 3326
6 - Til enda
7 - ...Og Lengra

5 com

Sigur Ros - Gobbledigook Remixes (2009)

Sigur'ların artık eskisi gibi olamadıkları ve bol pozitif kokan son albümlerine ek çıkan ufak çaplı Remix olayı. Ne olursa olsun, yine de aklımızın bir köşesin de hep var olucaklar sanırım.. ( ) dönemlerini de daha çok özleyeceğimizin de ayrı bir kanıtıdır bu gidişat. Olsun..

Sigur Ros - Gobbledigook Remixes (2009)


Gobbledigook (Gluteus Maximus Mix) 10:24
Gobbledigook (Flowing Remix Raw & Bare) 07:50


0 com

Amiina - Re Minore EP

:Tracklist:

1 - Ásinn
2 - Þristurinn
3 - Tvisturinn


1 com

Mógil - Ró

:Tracklist:

1. Fuglinn í fjörunni
2. Fjaðraþyt
3. Litla Prump
4. Sagan öll
5. Sofa
6. Sálar minnar
7. Traangas
8. Heimbleikur
9. Agnarögn
10. Hopp
11. Sofi, sofi barnið
12. Rjóminn




0 com

Kimono



kimono give their fans a sneak preview of their nex album by playing Tomorrow in their Reykjavik studio.




Kimono give their fans another teaser of the upcoming album, performing the track "Get Ready For Some Pain To Have" in their Reykjavik studio.
0 com

Stafrænn Hákon - Eignast Jeppa (2003)
























Cidden fena bir albüm.. "Stafrænn Hákon" discograpy'sindeki ilk albüm. Benim içinde şimdilik en özel "Stafrænn Hákon" albümü.

Daha önce de dediğim gibi: "Sigur Ros"dan sonra çıkan en iyi İzlanda olayı.


0 com

Seabear - Robin Sparrow

Yoktum ne zamandir. Artik burdayim gibi.
Pek ilgi cekmeyecegini bile bile tek bir parca koymak istiyorum bugun. Seabear'in, Singing Arc adli EP'sinden.
Robin Sparrow. Edg'ye gelsin.




0 com

Múm - Yesterday was dramatic - today is OK


tracklist:
I'm 9 Today
Smell Memory
There Is A Number Of Small Things
Random Summer
Asleep On A Train
Awake On A Train
The Ballad Of The Broken Birdie Records
The Ballad Of The Broken String
Sunday Night Just Keeps On Rolling
Slow Bicycle




DOWNLOAD

2 com

Benni Hemm Hemm - Murta St. Calunga

tracklist:
Beethoven í Kaupmannahöfn
Whaling in the North Atlantic
Veiðiljóð
Avían í Afganístan
Allt sem það fer
Fjalla-Eyvindur
Riotmand
Lokalagið
Murta & El-Paso
Early Morning Rain
Beethoven í Brasilíu

.

.

Öpücük