Psychic TV - Live, 1983
Cardiacs - The Seaside (Alphabet, 1983)
Sancılı geçen şu günlere, poşet içinde çıkan UFO bonibonunuz olma niteliğini taşıyabilir aslında. Özellikle, bir yere yürüken, yolculuk esnasında, kulaklıkla dinlenildiğinde size GÜÇ verecektir.
Bunu unutmadan; nadir bir kaset ve evden çıkmanıza neden olabilir. Sakınmadan alınız.
The number limit has expired
Alto Saxophone – Margurite Johnston
Bass, Voice – Jim Smith
Drums – Dominic Luckman
Guitar – Graham Simmonds
Guitar, Voice – Tim Smith
Keyboards – William D. Drake
Marimba, Percussion – Tim Quy
Producer – Graham Simmonds, Tim Smith
Tenor Saxophone, Clarinet – Sarah Smith
MURAT CAN (1983 - 2013)
Epitaphe - Syndrome 12'' (Epitaphe Self-released, 1983)
Gorgias
" Yokluk üstüne " ve " Helene övgü " adlı eserlerin sahibi olan Gorgias, kendisini bir görecelikle sınırlamayarak, gerçek bir hiçliğin ve kuşkuculuğun savunucusu olmuştur. Hiçbir değerin varolmadığını, bilginin mümkün olmadığını, insanlara ikna yoluyla her şeyin kabul ettirilebileceğini, zira insanların bilgiden yoksun olduklarını söyleyen Gorgias, ikna sanatına, sözün terbiye edilip geliştirilmesine büyük bir önem vermiştir.gorgias hitabet uygulamasına sadece bir ikna yöntemi olarak geçmiştir.zira artık doğru bilginin olduğuna inanmamaktadır.bu görüşe göre rasyonel(iscussion)ve rasyonel kanaat(conviction)var olamaz var olan sadece ikna sanatıdır.
Doğa felsefesinin temel problemi olan varlığı bilme girişiminin anlamsız olduğunu öne sürmüş ve bunu kanıtlamanın uğraşı içinde olmuştur. Onun düşüncesinde, ne varlığın varolması, ne bilinmesi ne de bir başkasına aktarılması mümkün değildir. Ünlü üçlü argümanı bu konuda Gorgias'ın relativizminin ve kuşkuculuğunun kesin bir ifadesini gösterir;
- Bilinecek bir şey yoktur,
- Bir şey varsa bile bilinemez,
- Bilinse bile başkalarına bildirilemez.
P'o - Whilst Climbing Thieves Vie For Attention (1983)
" Rotor makinesi; Sezar şifrelemesinin ardından en popüler şifreleme yöntemlerden biri Rotasyonel Şifreleme (İngilizce Rotor Machine) olmuştur. Bu makinelerin en popüler örneği, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı sırasında kullandığı Enigma makinesi adlı cihazdır.
limit has been reached
The Smiths - Hacienda, Manchester 06.07.1983 (Video)
2 gün önce Peyote'de gerçekleştirilen The Smiths gecesine gidemeyenler için, 6 Temmuz 1983 Manchester konserinin görüntülerini paylaşayım dedim hiç olmassa.. Benim gibi gidemeyenler, evde oturup yalnız izlemeye devam edebilirler.
Daha ilk şarkı bitmeden, elindeki çiçekleri sallayarak parçalayan Morrissey'i seyrederken, yukarıda ki bayyan gibi gülmeye devam ediyordum. Kaçırmayın..
You've Got Everything Now
Handsome Devil
Reel Around the Fountain
What Difference Does It Make?
Wonderful woman
These Things Take Time
I Don't Owe You Anything
Hand In Glove
Miserable Lie
Accept Yourself
Part 1
Various Artist - Batcave Young Limbs And Numb Hymns (1983)
Various Artist - Batcave Young Limbs And Numb Hymns (1983)
Label: London Records
Specimen - Dead Man's Autochop
Sexbeat - Sexbeat
Test Dept. - Shockwork
Patti Palladin - The Nuns New Clothes
James T. Pursey - Eyes Shine Killidiscope
Meat Of Youth - Meat Of Youth
Brilliant - Coming Up For The Downstroke
Alien Sex Fiend - R.I.P.
Venomettes, The - The Dance Of Death
Orange Juice - Flesh Of My Flesh (Single) 1983
Flesh Of My Flesh
Lord John White And The Bottleneck Train
Felt - Penelope Tree (1983)
Gün olarak, benden 1 gün sonra doğan arkadaşımı yakından tanıdığım zamanların ilk günü farkettim ki, kokulara karşı gayet hassas olduğunu. Yolda yürürken "of bu kokuda ne böyle. burda acaip bir şey kokuyor" gibi bolca mırıldandığını ve ikimizinde dergi sayfası kokularına hasta olduğumuzu. Ağzı, yüzü yediği ve insanların atttığı çöplerin bulaşığına dönen kediyi görünce kusmaya yakın olduğunu, kedilere karşı ayrı bir ayar olduğunu, evde kedi besleyenleri anlamadığını, her yerin tüy olduğunu ve nasıl olupta aldırış etmeden halen o kediyi evlerinde, koyunlarında beslediklerini söylenip durmuştu. Dinledim. Bazen hak verdim, bazen kendinde oluşan ince ayarı düzenlemesi gerektiğini düşündüm. Benimde bazı ince ayar alışkanlıklarım vardı ve bunlar benim belki de en büyük özgürlüğümdü. Sonra anladım ki bende kokulara karşı gayet hassas bir tavıra sahipmişim. Kendimde, atladığım yada umursamadığım bir durumdu sanırım. Geçen haftalarda girdiğim umumivari helada duran o rengarenk şeylerin ne olduğunu merak edip kokladım. Hissettiğim koku inanılmazdı. Tarif-i caizse bir nevi "Vanilin" kokudu idi. Ama tuvalet içinde hiç kokmuyor sadece süs gibi duruyordu. Naftalin sanmıştım oysa ki. Ve kokladığım anda bende oluşan o garip ve istem dışı gülümsememe de şaşmıştım. Ve tekrar denedim. Her kokladığımda gülümsüyordum. Nasıl bir durum du bu ? Anında aklıma ilkokul 3. sınıf dönemlerimde annemin kek yapmak için beni bakkala gönderip vanilin aldırdığı gün ve benim eve kadar koklata koklaya gittiğim an geldi. Detaylar ve anılar önemlidir benim için. Çok uzun yıllar öncesinde ki uffacık detayları bile hatırlayabilen bir yapım olduğu için de allaha şükrediyorum. Ha siz inançsız birisiniz ? O da olur, benim için hava hep hoş.
4. sınıftaydım. Beni tekmeyle döven öğretmenimiz "Çocuklar bugün hızlı okuma yarışması yapacağız. Okuyacağınız konu şu. En hızlı okuyan 4 kişi şu kitapları alıcaktır. Haydi başlayalım" demişti. Aslında bana işkolik diyebiliriz. Ve bu blogda kişisel dökümanlarımı dökmeyi seviyorum. Kimin okuduğunu bilmesem de. Herkesi memnun etmek imkansız olduğunu biliyoruz. O yüzden bu tür yazılar yazdığım için ağız, burun veya başka yerlerini kıvırıpta üstüne oturanlardan af buyuruyorum. Haklınız "müzik blogundan başka her şeye benzedi son zamanlar da burası" diyenleriniz belki de bolca var ama eski yazılarımda da bu tip yazılar hep vardı aslında hatırlatmasını uygun gördükten sonra, nereye gideceğini benim bile bilmediğim ve sadece yazı yazma esnasında sevdiğim doğaçlama ve anlık psikolojik durumlarımdan oluşturduğum beyinsel gücümü seviyorum. Belki de sadece onu seviyorum..
Açtım kitabı ve buldum o sayfayı. Diğerleri okula sanırım daha erken kaydolmuşlardı ki benim numaram gerilerde olduğu için zamanım da vardı çalışmaya. Başladım. Haldır haldır okuyordum ve hızı daha o günlerden seviyordum. Epey bir tekrar ettikten sonra sıra bana gelmişti. Bir başladım ki duramıyorum. Benden önce en fazla okuyan kişinin durduğu kelimeyi işaretlemişti öğretmen Zafer ve sadece 1 dakikamız vardı kendimizi gösterebilmek için. O işaretlenen yeri geçtiğimde hiç durmadan devam ediyor nasıl bir olaysa bir yandan da yanı başımda duran öğretmenin gülümseyişini yan gözümle görüyordum. Bitirdiğimde çok sevinmişti öğretmen ve 158 kelime demişti. 1. olmuştum. 4 kitabı elinde tutup yanımıza geldi ve bir yandan diğer öğrencilerin karşısına bizi geçirip diğerlerine nasihat vermişti. 4. olan eleman okulda pek sevmediğim ve en çalışkan olan çocuk Fatih'di. Arada yolda görüyorum. Adam halen coolluğundan ödün vermeden orda burda fink atıyor, o lüx kasaphanelerinde de yardımını esirgemiyor. Herneyse.. Bütün kitaplar dağıtılmış ve bana verilen kitap ise "Falaka" idi. Ne denli meşhuur ötesi bir kitap olduğunu sanırım hepimiz o günlerden beri biliyoruz. Okumuştum da pek okuma alışkanlığım olmadığı halde. Ama ne yazık ki kapağını çok beğendiğim, böyle üstünde yeşillikte çocukların olduğunu hatırladığım ve Fatih'e verilen o kitapta kalmıştı aklım hep.. Halada uktesel bir biçimde durur içimde. Şu an düşündüm de; acaba ne oldu o kitaba. Yolda selam bile vermediğim Fatih'e gidip sorsam mı. Adam bana her zaman suratından eksik etmediği cool bakışını ve gülüşünü atıcak, bende yerlerde sürünüp rezil olmaktan öteye gidemiyeceğim sanırım. Hatta bana verilen "Falaka" ya ne oldu acaba. O ucunu ve başını göremediğimiz deliklere kaçtı kesin.. Bazen çok özlüyorum eski günlerimi. Aslında hep özlüyoruz ama kahrolmaktan kurtarıyor hayatın sillesi beni yada bizi. Meşgul olunacak onca şey var ki.. değil mi ?
Konumuz olan "Felt" güzelliğine çok güveniyor ve değer veriyorum. "Indie Pop" temsilcilerinden ve "Belle And Sebastian"nın çıkış ve başlayış gücü olan bu proje, daha öncede bahsettiğim gibi 10 yıllık bir hayatı olan, o yıllar da 1979-1989 arasındadır. Lead gitaristleri ve "Felt" müzikalitesinde ki önemli atmosferik düşlerin adamı "Maurice Deebank" daha kadroda iken basılan bu albüm benim doğumuma 4 ay kala Haziran ayında çıkmış. "Felt" albümlerine devam edeceğim zaman zaman. Bu nadir bulunan bir kopya olduğu için ve "Felt" arşivi yapmak isteyenler için indirmenizin limon kadar bol faydası olduğunu belirtirim.
The Chameleons - Script Of The Bridge
The Chameleons, 80'li yıllarda faaliyet göstermiş olan en önemli post-punk gruplarından birisi.. atmosfer yaratma konusunda tartışılmaz bir dehaya sahip ve Cocteau Twins ile birlikte dream pop'un da ilk nadide örneklerini sergilemiş olan; 90'lı yılların shoegaze akımının pek çok grubunu (Slowdive'ları, Catherine Wheel'leri) öncelemiş, hatta sonraları Coldplay'leri, 2000'lerin post-punk revivalist'lerini (Interpol'leri, Editors'ları) ve müziklerinde atmosferik öğeler taşıyan daha nicelerini etkilemiş bir grup.. icra ettikleri müzikler gerek şarkı sözleri, gerek hissiyat açısından, gerekse müzikal açıdan oldukça başarılı ve (bana kalırsa) benzerlerinin de üzerinde, mükemmele oldukça yakın olmasına rağmen, her nedense kendi zamanlarında çok fazla tutulan bir grup olamamış The Chameleons; kendilerini farkedebilen ve keşfeden şanslı (ve seçkin?) azınlık üzerindeki etkileri her ne kadar derin olmuş olsa da.. (bir Joy Division'dan, bir The Cure'dan ne eksiği vardı bu grubun, Allah aşkına? diye de az sormamışımdır kendi kendime, sırf bu yüzden).. bu rağbet görmemiş olma durumunu, The Chameleons'ın "mainstream"den bilerek ve isteyerek uzak durmuş olmasına, "bağımsız" kalmadaki ısrarına, büyük plak şirketlerine ve müzik "piyasa"sına karşı takındıkları mesafeli ve eleştirel tavıra bağlamak da mümkün tabi.. ama daha ziyade, müzikleri sanki kendi zamanlarından bir on-yirmi yıl sonrasına hitap ettiği için kıymetleri o günlerde pek bilinememiş gibi geliyor bana, bilemiyorum..
1983 yılına ait debut albümleri Script Of The Bridge, The Chameleons'ı keşfetmiş olduğum sıralar zaten içinde bulunduğum zor ve buhranlı geçiş (bridge?) dönemine cuk oturmuş ve o zamanların puslu fon müziğini oluşturmuş, bir nevi soundtrack'i haline gelmişti.. gerek sözleri, gerek müziğiyle.. her ne kadar insanı daha da dibe batırma potansiyeli olsa da, o riski göze alıp, uzun zaman boyunca dinlemekten kendimi alıkoyamadığımı hatırlıyorum.. tabi ki aynı şeylerin sadece bu albüm için değil, daha sonra buraya koymayı düşündüğüm (azz sonra!) ve yine bu albüm kadar başarılı bulduğum diğerleri için de geçerli olduğunu söyleyebilirim..
Don't Fall
Here Today
Monkeyland
Second Skin
Up The Down Escalator
Less Than Human
Pleasure And Pain
Thursday's Child
As High As You Can Go
A Person Isn't Safe Anywhere These Days
Paper Tigers
View From A Hill
DWNLD
Cocteau Twins - Sunburst And Snowblind EP (1983)
Sugar Hiccup (12-inch extended version)
From the Flagstones
Hitherto
Because of Whirl-Jack
Cocteau Twins - Peppermint Pig (1983)
Peppermint Pig (7-inch version)*
Laugh Lines
Hazel
Peppermint Pig (12-inch extended version)*
Cocteau Twins - Head Over Heels (1983)
When Mama Was Moth
Five Ten Fiftyfold
Sugar Hiccup
In Our Angelhood
Glass Candle Grenads
In the Gold Dust Rush
The Tinderbox (of a heart)
Multifoiled
My Love Paramour
Musette and Drums
Cocteau Twins - Sunburst Lullabies (Recorded Live In Europe) 1983
This Mortal Coil - Sixteen Days
Sixteen Days Reprise (4:10)
Bauhaus
"Third Uncle" – 5:14 (Brian Eno)
"Silent Hedges" – 3:09
"In the Night" – 3:05
"Swing the Heartache" – 5:51
"Spirit" – 5:28
"The Three Shadows, Pt. 1" – 4:21
"The Three Shadows, Pt. 2" – 3:12
"The Three Shadows, Pt. 3" – 1:36
"All We Ever Wanted Was Everything" – 3:49
"Exquisite Corpse" – 6:39
(1983)
"She's in Parties" – 5:46
"Antonin Artaud" – 4:09
"Wasp" – 0:21
"King Volcano" – 3:29
"Who Killed Mr Moonlight?" – 4:54
"Slice of Life" – 3:43
"Honeymoon Croon" – 2:52
"Kingdom's Coming" – 2:25
"Burning from the Inside" – 9:19
"Hope" – 3:16
A God in an Alcove (4:08)
Double Dare (4:55)
The Spy In The Cab (4:09)
In The Flat Field (3:46)
St Vitus Dance (2:28)
Poison Pen (3:40)
Party Of The First Part (5:35)
Departure (4:53)
The Three Shadows (part 2) (2:58)
Third Uncle (5:17)
Ziggy Stardust (3:12)
Terror Couple Kill Colonel (3:31)
She's in Parties (4:41)
İsmi kısaltılmış başka gruplar
DRI ya da Dirty Rotten Imbeciles adıyla anılan crossover thrash'in atası sayılan grup bu ismi kısaltılmış gruplar serimizin ikinci postasının ilk grubu. (peh cümleye bak) 1983'te çıkardıkları ilk plakları thrashcore türünün de ilk plağı olarak geçer. nuff said.
Dirty Rotten LP!
İsmi kısaltılmış bir diğer grup da M.O.D. yahut Method of Destruction. 1995'te çıkan bu toplama albüm grubun ilk üç albümünden şarkılar içeriyor, bunun dışında yayınlanmamış şarkılar da yer alıyor. 29 şarkı, 59 dakika, 59 saniye ve muhteşem bir Surfin' USA yorumu.
Loved by Thousands, Hated by Millions