İstanbul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstanbul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
0 com

Affet Robot - Kills You Again

0 com

NOISE İSTANBUL FESTIVAL 2 (TURKEY)

1. GÜN / DAY 1 : https://www.borusansanat.com/tr/etkinlikler_95gY/borusan-muzik-evi_MjAY/konser_noise-istanbul-festivali-2-gun-1_MOd0/ , 2. GÜN / DAY 2 : https://www.borusansanat.com/tr/etkinlikler_95gY/borusan-muzik-evi_MjAY/konser_noise-istanbul-festivali-2-gun-2_9GRV /
0 com

Rain To Rust (Turkey)




Son dönemlerde dinlediğim, beni buharlı hava deposundan çıkarıp, sis dünyama iten en iyi işlerden.. Mert Yıldız'a teşekkürler.



0 com

Stiff & The Denizens




0 com

Vaykorus Volume 20





0 com

Batur Sönmez




0 com

Serdar Ateşer - İlhan Mimaroğlu Sergisi için Müzik (2016)






Limited Download: 33



İsmi yeter. 2016'da çıkan ve kulaklı gözlerden komple kaçtığını düşündüğüm albümü indirmeniz için hazır kıtalık düşlerinize serpiştirmek üzere hazırlanan bu kayıtları zihinsel arşivinizde yer edinmesini temenni ederekten... 




0 com

Jakuzi - Fantazi Müzik (Domuz Records, 2016)



Önemi büyük.
0 com

Jakuzi (Turkey)


0 com

Ekin Fil (Turkey)


0 com

William Basinski / Live - Istanbul






WILLIAM BASINSKI & DOPPLEREFFEKT

26 Şubat 2016 Cuma / Borusan - İstanbul-Beyoğlu



20.30 Kapı Açılışı



21.00–22.15 WILLIAM BASINSKI
22.30–00.00 DOPPLEREFFEKT

0 com

ALAN COURTIS / BATUR SONMEZ




TRansmit// sunar : SIGNALS FROM OUTSIDE # 31
experimental electronic noise music events - istanbul 
Deneysel Elektronik Noise Müzik Konserleri

Ülkemizde, günümüz elektronik, deneysel, noise ve avant-garde müzikleri adına yaptığı çalışmalarla tanınan, TRansmit Müzik, hazırladığı 31. gecede, Arjantin’den ünlü deneysel müzisyen Alan Courtis’i konuk ediyor. 
Signals From Outside, yurtdışından gelen müzisyenlerle yapılan canlı performans etkinliklerini kapsayan bir proje, konserler dizisinin otuzbirincisi, ülkemize ilk kez gelecek Alan Courtis ile sürüyor. Bu etkinliklerin temel amaçları arasında, yurtdışında, bu alanda çalışma yapan nitelikli müzisyenlerle, Türk müzisyen ve dinleyicilerini buluşturmak ve ortak bir paylaşım alanı yaratmak, önemli yer tutmaktadır.

TRansmit Music as known as the curator/organizer of electronic, experimental, noise and avant-garde music events in Turkey. It will be hosting Alan Courtis who is an experimental musician from Argentina in the 31st event. Signals From Outside is a project involving live performances of musicians from all over the world. The main aim of this project is to create meeting point for a cultural and artistic exchange between musicians from abroad and Turkish musicians/audiences.


ALAN COURTIS:
1972 ‘de Arjantin, Buenos Aires ‘de doğan Alan Courtis, ses sanatı, drone, noise, doğaçlama, elektro-akustik müzik alanlarında çalışmalar yapmaktadır. Sanatçı, ünlü “Reynols” grubunun da kurucu üyesidir. Courtis, güçlü deneysel duyularla, hazırlanmış sesler, saha kayıtları, bant manipülasyonları, synthesizerlar ve geleneksel enstrümanların (akustik ve elektrik gitar) yanı sıra kendi yaptığı ilginç müzik aletlerinin de yüksek teknikle kullanıldığı bir müzik oluşturmuştur. Sanatçı, filmler için müzik besteleri yapmıştır. Ayrıca, Merzbow, Lee Ranaldo, Jim O’Rourke, Phill Niblock, Otomo Yoshihide, Zbigniew Karkowski, Mattin, Makoto Kawabata, KK Null, Daniel Menche gibi bir çok müzisyenle ortak çalışmaları vardır.
ALAN COURTIS:
Alan Courtis was born in 1972 in Buenos Aires. He has been working in the field of sound-art, electro-acoustic music, drone, noise improvisation and composition. He was a founder member of Reynols. His music always has strong experimental sense and usually based on high-skilled techniques of prepared sound, tape manipulations, processing of field recordings, live electronics, objects, cymbals, synthesizers, computer tools, playing traditional (both acoustic and electric) instruments as well as self-built, strange and unusual instruments (eg. unstringed guitar). Courtis has composed music for films and has collaborated with musicians like: Merzbow, Lee Ranaldo, Jim O’Rourke, Phill Niblock, Otomo Yoshihide, Zbigniew Karkowski, Mattin, Makoto Kawabata, KK Null, Daniel Menche, etc.
www.myspace.com/courtis
http://en.wikipedia.org/wiki/Anla_Courtis


BATUR SÖNMEZ:
Çağdaş müzik ve sanat çalışmalarına, 1998 yılında başlayan, Batur Sönmez, deneysel, elektronik, endüstriyel, noise müzik alanında yaptığı çalışmalarla, tüm dünyada tanındı. Japonya'dan İspanya'ya, Rusya'dan Lübnan'a, dünyanın bir çok ülkesinde çeşitli festival
ve konserlere katıldı. Sanatçı, bir çok farklı müzik projesi yanında, multimedya, görsel-işitsel, ses ve video sanatı çalışmaları da yapmaktadır.
BATUR SÖNMEZ:
Batur Sönmez began his contemporary music and art works in 1998. In following years, He became well known all over the world with his experimental, electronic, industrial, noise music projects. From Japan to Spain and from Russia to Lebanon, He participated in various festivals and concerts in many countries of the world. Next to a lot of different music projects, he works on contemporary arts such as multimedia, audio-visual, sound art, video art, etc.
www.facebook.com/batursonmezofficial

Bu etkinlik, büyük sanatçı Marcel Duchamp’a itaf edilmiştir.
This event was dedicated to the great artist Marcel Duchamp.

Ücretsiz giriş.
FREE ENTRANCE.

0 com

SIGNALS FROM OUTSIDE # 30





TRansmit// sunar : SIGNALS FROM OUTSIDE # 30

experimental electronic noise music events - istanbul 
Deneysel Elektronik Noise Müzik Konserleri



Ülkemizde, günümüz elektronik, deneysel, noise ve avant-garde müzikleri adına yaptığı çalışmalarla tanınan, TRansmit Müzik, hazırladığı 30. gecede, Japonya’dan iki önemli avant-garde müzisyeni konuk ediyor. 
Signals From Outside, yurtdışından gelen müzisyenlerle yapılan canlı performans etkinliklerini kapsayan bir proje, konserler dizisinin otuzuncusu, Japon öncü müzisyenler, Sabu Toyozumi ve Fumihico Natsuaki sürüyor. Bu etkinliklerin temel amaçları arasında, yurtdışında, bu alanda çalışma yapan nitelikli müzisyenlerle, Türk müzisyen ve dinleyicilerini buluşturmak ve ortak bir paylaşım alanı yaratmak, önemli yer tutmaktadır. 

TRansmit Music as known as the curator/organizer of electronic, experimental, noise and avant-garde music events in Turkey. It will be hosting tow avant-garde musicians from Japan in the 30th event. Signals From Outside is a project involving live performances of musicians from all over the world. The 30th of the series will continue with Sabu Toyozumi and Fumihico Natsuaki performance in Turkey. The main aim of this project is to create meeting point for a cultural and artistic exchange between musicians from abroad and Turkish musicians/audiences.

Sabu Toyozumi: 
Japonya’nın gelmiş geçmiş en önemli free jazz, avant-garde davulcularından, Sabu Toyozumi, 1943 yılında doğdu. 1965 ‘de profesyonel müzik kariyeri başlayan müzisyen, ilkin rock grubu Samurais ‘e katılır. 1969 yılında ise Sabu Toyozumi ’nin free jazz, doğaçlama üzerine müzik çalışmaları başlar. İzleyen yıllarda, Anthony Braxton, John Russell, Evan Parker, Peter Brötzmann, Keiji Haino, vb. uluslararası müzisyenle ortak çalışmalar yapar. Ayrıca, Toyozumi bir çok müzik çalışmalarının yanı sıra, öncü Japon noise grubu, Hijokaidan ‘da da davul çalmaktadır. 

Fumihico Natsuaki - Hico: 
Müzik dünyasında Hico olarak tanınan Fumihico Natsuaki, melodika, çene arp, overtone flüt, perküsyon, vb. birçok etnik müzik aletini çalan bir multi-enstrümantalistir.
Hico melodika da benzersiz ve epik bir çalma tarzı icat etti. Çalarken, dairesel nefes tekniğini ve her iki elini de kullanan müzisyen, bulduğu tekniklerle kesinlikle diğer müzisyenlerin önüne geçer. Sanatçı, 2011 ‘de büyük ilgi gören ilk Avrupa turunu yapar.

Batur Sönmez: 
Çağdaş müzik ve sanat çalışmalarına, 1998 yılında başlayan, Batur Sönmez, deneysel, elektronik, endüstriyel, noise müzik alanında yaptığı çalışmalarla, tüm dünyada tanındı. Japonya'dan İspanya'ya, Rusya'dan Lübnan'a, dünyanın bir çok ülkesinde çeşitli festival ve konserlere katıldı. Bir çok farklı müzik projesi yanında, multimedya, görsel-işitsel, ses ve video sanatı çalışmalarıda var.


Bu etkinlik, Japon öncü besteci Takehisa Kosugi‘ye itaf edilmiştir. 
This event was dedicated to Japanese pioneer composer Takehisa Kosugi.

0 com

KAOSMOS (Turkey)


0 com

Kaçırmayın!


0 com

MURAT CAN (1983 - 2013)




MURAT'IM..

ÖNCESİNİ ANLATAYIM ÖNCESİ.. ÖNCE BEN GELDİM O PİSLİK DOLU, SAMİMİYETSİZLER DENİZİNDE EGO TATMİNİ YAPANLARIN BOLLUKTA OLDUĞU MEMLEKETİN ADI OLAN İSTANBUL'A.. VE ARDIMDAN DA SEN. ÖNCE BEN İŞ BULDUM BULMAM GEREKEN YERDE. OLMADIĞIM VE BEN HİÇ BİR ZAMAN OLAMAYACAĞIM O İŞİ BULDUM. ASLINDA SAÇMA SAPANDI AMA İYİ DE OLDU BELKİ. DENEYİM OLDU İŞ OLARAK AMA ESAS KONU BU DEĞİL.. O İNSANLARIN, BÜYÜK ŞEHİRDE YAŞAMAK ADINA YADA BİR ŞEYLERİ BELLİ ETMEK, TATMİN OLMAK ADINA YAPTIĞI ZAVALLILIKLARI VE PEK ÇOKLARINI İYİCE KAVRAYIP, İYİCE DE FARKEDİP, ANLADIM. ZATEN ANLATMAK İSTEDİĞİMİ BİLİYORSUN VE BUNU OKUYANLARDAN DA ANLAYANLAR OLACAKTIR ELBET. HERNEYSE, BUNU GEÇELİM..


SON YAZIŞMAMIZ DA, "KEŞKE HERKES YİNE İZMİR'DE TOPLANSA VE O ARTIK BİTİP TÜKENEN KİTLE, YENİDEN HAYAT BULSA" GİBİ ŞEYLER SÖYLEMİŞTİM SANA VE SENDE NE DENLİ GÜZEL OLACAĞINDAN BAHSETMİŞTİN. ÇÜNKÜ BU İSTANBUL'DA HERKES YANIP, KÜLE DÖNÜŞÜYOR VE BUNU İKİMİZDE ÇOK İYİ ANLADIK.. HA İYİ İNSANLAR YOKMUYDU DİYENLERE KARŞILIK "ELBETTE Kİ VARDI VE 4 SENE İÇERİSİNDE BANA ÇOK DESTEK OLDULAR VAR OLMALARIYLA" DA DEMEK İSTERİM TABİİ. NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ELBETTE ANLAMAYAN BOL OLACAKTIR AMA SEN BENİ, DİĞER İZMİR'DE YAŞAYAN YADA BİR DÖNEMİNİ YAŞAMIŞ VE BURDA DOĞMUŞLAR GİBİ İYİ ANLIYORSUN. HERNEYSE, KONU BU DA DEĞİL. GEÇELİM..


BU SEFER, ÜSTTEKİ KONUŞMAMIZIN HEMEN SAATLER SONRASI SEN DÖNDÜN İZMİR'E. BENİM GİRDİĞİM İŞLERE GİRİP, DEBELENMEYE ÇALIŞTIN HALLİCE. BENDE AYNISINI YAPTIM BİLİYORSUN AMA HER ŞEY BİR YERE KADAR İŞTE.. EVET, BU SEFER SEN ÖNCELİKLİ DAVRANDIN VE GERİ DÖNDÜN İZMİR'İMİZE. SONRA DA BENDEN.. ŞUNA LÜTFEN İNAN: İZMİR'E DÖNECEĞİM MECBUREN KESİNLEŞTİĞİ GÜNLERDE, HEP SEN GELDİN AKLIMA. "NASIL OLSA MURAT VAR ARTIK ORADA, PEK ÇOK ŞEYİ BERABERCE YAPABİLİR, SIK SIK GÖRÜŞEBİLİRİZ" DİYEREKTEN BOLCA KENDİMİ AVUTTUM. AVUTTUM DURDUM VE SONRADAGELDİM Kİ; DAHA SANA ULAŞAMADAN, HENÜZ BURAYA YENİ, YENİDEN TAŞINMIŞKEN, O BOKTAN HABERİ ALDIM: "ABİ MURAT KANSER OLMUŞ!" DEDİ BİRİ MESAJLA. CİDDEN ÇOK ÜZÜLDÜM.. ADINA AÇILACAK BİR ORTAK HESAP KONUSU DÖNDÜ DURDU. YARDIM ADINA, HEPİMİZ SANA AÇILACAKTIK.. BEN BUNU HİSSETTİM DİĞERLERİNDE DE. İÇİN RAHAT OLSUN.. AMA SONRASI,SONRASI CİDDEN İPLERİN KOPUŞUYDU. HENÜZ HABERİ ALALI 2 HAFTA OLMUŞTU Kİ, YİNE LANET OLASI SİTEDEN, YİNE SABAHIN UYANMA ARİFESİNDE, O BOMBOK ÖTESİ HABERİ ALDIM: "ABİ, DÜN GECE MURAT'I KAYBETTİK.." ŞİMDİ BURDA BİRAZ DURMAK LAZIM. BUNA İHTİYACIM VAR ÇÜNKÜ..

O AN SONRASINI YAZMIŞTIM SANA. YİNE HATIRLAMAK VE HATIRLATMAK İSTERİM. ÖNCE, HABERİ ALDIM VE BANA YAZILAN O YAZIYI DEFALARCA OKUDUM. OKUDUM VE OKUDUM. OKUDUKÇA YAŞLAR AKTI HER YERİMDEN İÇİME VE YANAĞIMA DOĞRU. BU GERÇEKTEN ÇOK ANİ OLDU! BÖYLE OLMASI, HEPİMİZİ ÇOK İNCİTTİ VE O KONUYA DA GELECEĞİM.. SONRA,KALKTIM VE O CİDDEN SOĞUK OLAN GÜN DE, BALKONA, GECEDEN YIKANAN ÇAMAŞIRLARI ASTIM. SONRA BİRAZ EVİN İÇİNDE YÜRÜDÜM AMA TEPKİSİZCE VE NEDENSİZCE. KAFAMDA TAMAMEN BİR UĞULTU VARDI VE SİNYAL SESİ GİBİ BİR ŞEYİN, O ANKİ KAFAMDA DURMASINI DİLEDİM. AMA DURMADI, DURAMADI.. SONRA GİDİP YÜZÜMÜ YIKADIM. SONRA BİR DAHA VE SONRA BİR DAHA, DAHA.İYİCE ISLAN YÜZÜMÜ VE SAÇLARIMI SİLDİM O GÜNKÜ SERT HAVLUYA. AYNAYA BAKTIM AMA BAKAMADIM. BİR AN KENDİMDEN BİLE UTANDIM. ANLAMSIZDIM VE GÜNLERCEDE ÖYLECE KALDIM. SONRA DA ODAYA GİRDİM VE OTURDUM. SANKİ HİÇ BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ BAKINDIM İNTERNETE. AMA GEÇMİYORDU.. İÇİMDE Kİ O REZİL DUYGU, BİR TÜRLÜ GEÇİP GİTMİYORDU. UZANDIM, UZANMADAN YATAĞIMA VE YİNE HERŞEY NORMALMİŞ GİBİ DAVRANDIM KENDİME. AMA YİNE OLMUYORDU. İÇİMDEKİ AKINTI GİTMİYOR, DAHADA DAĞILIYORDU..DARMADAĞAN EDİYOR VE BOĞAZIMA KADAR GELİYORDU. ANLIYORSUN BENİ DEĞİL Mİ.. BUNLARI NEDEN Mİ ANLATIYORUM? BİLMİYORUM..


ŞİMDİ, SENİNDE ORADA OLDUĞUN VE BİZİ VE BENİ GÖRDÜĞÜN O CUMARTESİ GÜNÜNE VE ORTAK TANIDIKLARIMIZA GELELİM. SABAH TRENİNE ÖDEMİŞ'DEN BİNİP GELDİM, SANA DAHA YAKINA.. BASMANE'DE ALTAY ALDI BENİ ARABASIYLA VE DİĞERLERİNİN YANINA GİTTİK. DORUK, ALP, ALTAY VE BEN OLARAKTAN, CİDDİ ANLAMDA YÜRÜDÜK SANIRIM. ÖYLE HIZLI GİDİYORDUK Kİ, BEN CİDDEN HIZLI YÜRÜYEN BİRİ OLARAKTAN, EN ARKADA KALDIM. BİR ARA ÇANTAMIN FERMUARI İYİCE BOZULMUŞ OLACAK Kİ TAM DA MANAVIN ÖNÜNDEN GEÇERKEN BİR SES DUYDUM PAT DİYE. HERHALDE MANAVDAN GELMİŞTİR DİYE BAKMADIM AMA BİR ŞEY KAFAMI GERİYE DOĞRU TERS ÇEVİRDİ RESMEN VE O AN, YERDEKİ FOTOĞRAF MAKİNAMI GÖRDÜM. DANDİK BİR ŞEY BELKİ AMA BİLİYORSUN DİĞERLERİNİ ALMAK İÇİN ÇOK PARA GEREKLİ VE ZATEN O DA BİZDE YOKKEN, ABARTMANINDA BİR ANLAMI YOK İŞTE. TAMAM BİTİRDİM.. SONRA VARDIK SENİN OLDUĞUN CAMİİYE, DERKEN.. BİLMİYORSUN AMA.. CAMİİYE GELDİĞİMİZDE ANLADIM Kİ; CAMİİNİN YERİ, TAM DA HALAMLARIN EVİNE GİDEN YOLUN ÜZERİNDE OLAN VE BEN KÜÇÜKKEN HEP YANINDAN GEÇER, HER SEFERİNDE DE O CAMİİ YE BAKARDIM. ÜÇGEN ŞEKLİYLE BANA HEP, DİĞER CAMİİLERDEN ÇOK FARKLI GELİP, MİNYATÜR BİR HAL ALMIŞ GİBİ GELİRDİ DİĞERLERİNE GÖRE VE SEMPATİ DUYARDIM ŞEKLİNE. KISACASI, O AN CAMİİYİ GÖRDÜM VE İSTEM DIŞI BİR ŞEKİLDE GÜLÜMSEDİM. DEDİM Kİ "ABİCİM CİDDEN YATACAK CAMİİYİ BULMUŞSUN YALNIZ.." GİBİ BİR DÜŞÜNCE GEÇİP GİTTİ BEYNİMDEN. BU ANLATILACAK ŞEY Mİ ŞİMDİ.. OLSUN.





ONCA İNSAN VARDI.. YALNIZ ÇOK AŞIRI KALABALIK DEĞİLDİK AMA ŞUNU ANLADIM Kİ; NE KADAR DA ÇOK İYİ ADAMLAR TANIMIŞ VE ANLAMIŞ SENİ. BUNA CİDDEN SEVİNDİM ORADAYKEN. HEP ONLARI GÖZLEMLEDİM, KİM NE YAPIYOR ACABA DİYE. GÖRMÜŞSÜNDÜR ZATEN.. SARILDIK HEP BİRBİRİMİZE VE O AN ORADA OLMAMIZIN, NE KADAR KORKUNÇ BİR ŞEY OLDUĞUNU, KONUŞMAYARAK, BİRBİRİMİZİN YÜZÜNE BAKARAK ANLAYIP, HİSSETTİK. AMA ÖYLE BİR BEKLEYİŞ VARDI Kİ.. CİDDEN ACAİPTİ. SANKİ, HEPİMİZ, SENİN EVİN ÖNÜNDE BEKLİYORUZ VE SEN HASTA OLMUŞSUN BİRAZ AĞIR OLARAKTAN VE HEPİMİZ ENİ MERAK ETMİŞİZ, EVİNİN ÖNÜNDE, İÇERİDEN GELECEK MUTLU HABERİ BEKLİYORUZ GİBİ.. EVET, BİR DOĞUM HABERİNİ BEKLİYOR GİBİYDİK VE ÖYLECE BEKLEDİK.. BAYA BEKLEDİK YALNIZ. BU ADINA ÖLÜM! DEDİKLERİ ŞEY CİDDEN MÜZİK, DOSTLUK, PLAN, HEYECAN..  HİÇ BİR ŞEY DİNLEMİYORDU, DİNLEMEDİ DE.. BUNU ANLATMAM ÇOK ZOR, BİLİYORSUN.. ÇOK UZUN ŞEYLER YAZILABİLİR VE KONUŞULABİLİR AMA.. HER DAİM.. HERNEYSE, BUNUDA BİTİRİYORUM.


DERKEN EZAN OKUNDU AMA HEPİMİZ YİNE ÖYLECE BEKLEDİK. ELLER ÜSTÜNDE KOYULDUN CENAZE ARABASINA AMA BEN YETİŞEMEDİM ELLERİMLE SANA. ÇÜNKÜ BİLİYORSUN BOYUM BİRAZ KISA. BİRAZDA GERİDE KALDIM DERKEN. SERVİSLERE TIKIŞTI HERKES. BENİ YİNE SAĞ OLSUN ALTAY GÖTÜRDÜ BİLMEDİĞİN O YERLERE.. 5 KİŞİ TIKIŞTIK ARABAYA VE SENİ YATIRACAKLARI YER OLAN BUCA'YA KADAR KİMSE KONUŞMADI ARABADA DİYEBİLİRİM. TAM BİR ÖLÜM SESSİZLİĞİ HAKİMDİ VE HİÇBİRİMİZ DE, BİRBİRİMİZİN SURATINA BİLE BAKAMADIK. KİTLENMİŞ GİBİ CAMDAN ARABALARA BAKTIM.. BİR SÜRE SONRA SENİ YAKALADIK HEMEN ARKANDAKİ ARABA OLARAKTAN. BAYAA BAKTIM SENİN YATTIĞIN TABUTA ARABA GİDERKEN. BİR SALLANTI OLACAK VE O KAPAK AÇILACAK "SÜÜĞĞPRİİİĞZZ" DİYECEK DEDİM. BEN BAKDIKÇA AÇILMADI, BEN BAKMADIKÇA HİÇ AÇILMADI.. AÇMADIN, AÇAMADIN..


SONRA, ÇOK AZ KALMIŞTI VARACAĞIMIZ YERE Kİ; HEMEN SOLUMUZDAN, KIRMIZI BİR FERRARİ, JET GİBİ GEÇİP GİTTİ. O AN HEPİMİZ BİR SİNİR GÜLMESİ YAŞADIK. SENİ GÖTÜREN ARABANIN CAMINDAN GÖRMÜŞSÜNDÜR ZATEN, ÇOK KOMİKTİ. SONRA VARDIK ORAYA AMA BU SEFER DE NEREYE YATIRILACAĞINI, NEREDEYSE KİMSENİN BİLEMEMESİ VE HEPİMİZİN ORADAN, ORAYA, GRUPLAR HALİNDE KOŞARAKTAN, O HAFİF YOKUŞU TIRMANDIK AMA BİR TÜRLÜ BULAMADIK! BİR SÜRÜ KİŞİYDİK YALNIZ GÖRDÜN DEĞİL Mİ? YA O DEĞİLDE, ESKİ AMİGOLARDAN KİM KALDI STİLİNDE, TELEFONDA BAĞIRIŞ ÇAĞIRIŞ, SENİN YATIRILACAĞIN YERİ ANLAMAYA ÇALIŞAN O ÇILGIN AMCA DA KİMDİ ABİ? HER AN, TELEFONUN İÇİNE GİRECEK VE PATA KÜTE DALACAK ZANNETİM. TAM BİR ÇILGINDI VE KAFALARIMIZI DAHADA GARİP YAPMIŞTI. DERKEN BULDUK SENİ VE YATACAĞIN YERİ. ONCA KİŞİYLE.. BU SEFER SARILDIM HEMEN ELLER ÜSTÜNDE SENİ TAŞIYAN TABUTA VE "OLM NE KADARDA AĞIRSIN YAHU!" DEDİM AMA SONRA TABUTA VERDİM TABİİ O AĞIRLIĞI. HEMEN YANIMDAKİ TANIMADIĞIM ADAMA VERDİM SENİ SONRADA. MEZARCI DÜZENLEDİ YATACAĞIN YERİ VE AÇTIK TABUTUN KAPAĞINI YAVAŞÇA. BEMBEYAZ OLAN KEFENİNDE O KADAR UZUN GÖRÜNÜYORDUN Kİ.. ÇOK ACAİPTİ. HASIR İSTEDİ MEZARCI VE YİNE TANIMADIĞIM BİRİYLE, BİR SÜRE O HASIRI TUTTUM SENİN YÜZÜNE..SONRA HASIRI ÖRTTÜK VE BİR TUTAM SAÇ VE ÇİÇEKLER ATTIK SEN ÖYLECE YATARKEN İÇİNE.. HOCA GEÇ GELDİ. O KADAR ÇOK ARTIK GÖREMEYECEĞİMİZ İNSAN GİDİYORMUŞ Kİ; ADAM KOŞARAKTAN GELDİ VE BİR MOTOR GİBİ TAM GAZ OKUDU DUALARINA VE GİTTİ.. EVET, GİTTİ.. AMA BİZ GİDEMEDİK TABİİ. ÖNCE, EN YAKINLARIN DEDİKLERİ, AKRABALARIN ATTI, İÇİNDEN KOCA KOCA TAŞLAR ÇIKAN TOPRAĞI VE SONRADA BEN.. ATTIM.. ATTIM.. VE ATTIM.. SONRA YİNE ATTIM VE SONRA YİNE.. BİLMİYORSUN AMA EN SON VE İLK OLARAKTAN, HAZİRAN 2010'DA ATMIŞTIM DEDEMİN ÜZERİNE KUMLARI VE O HİSSİYATI ANLATMAK CİDDEN ÇOK ZOR.. BİRİNİN ÜZERİNE KUMLARI ATIYORSUN VE BİR DAHA HİÇ GÖREMEYECEĞİNİ BİLEREKTEN, ONU TOPRAĞA GÖMÜYORSUN. NE KADAR, NE KADAR ACAİP BİR RUH HALİ, BİLİYORSUN DEĞİL Mİ.. İŞTE SONRADA, HAYATIMDA 2. OLARAKTAN SANA ATTIM TOPRAKLARI; O DEFALARCA BİRİLERİNİN ÜZERİNE TOPRAK ATILAN KÜREKLE.. SONRA ALTAY, DORUK VE BATU..VE BİR SÜRÜ ARKADAŞIN, DOSTUN, AKRABAN SERPTİ KUMLARI ÜZERİNE.. SONRA DA BİTTİ KUMLAR VE ÜZERİNE ATTILAN ONCA ÇİÇEKLE, ŞOV DA BİTMİŞ OLDU.. ŞOV DİYORUM ÇÜNKÜ, HEPİMİZ NELERİN YAPILACAĞINI VE OLACAĞINI BİLİYORDUK VE YERİNE GETİRDİK TEK TEK.. BUNA MECBURDUK VE BU DURUM KAHREDİYORDU.. BİR SÜRE HİÇ KİMSE GİTMEDİ. HEPİMİZ, ÖYLECE DURDUK VE SANA BAKTIK. ÖYLECE BAKTIK.. EKİN ÇOK AĞLADI, EFE ÇOK AĞLADI VE O SADECE SİMASINI TANIDIĞIM KADINLAR ÇOK AĞLADI.. BEN İSE AĞLAYAMADIM. ÇÜNKÜ O UĞULTU HİÇ GİTMEDİ, GİTMİYORDA.. BENİ DURDURUYOR. İTİYOR DA BİR ŞEYLERİ İÇİME DOĞRU TEKRARDAN.. ABİ ÇOK ÜZÜLÜYORUM.. ÖYLE BÖYLE DEĞİL.. ÜZÜNTÜM HİÇ BİR ZAMAN DİNMEYECEK BUNU İYİCE BİLİYORUM AMA BU UĞULTU VE TIKANIŞLIK, BEYNİMİ VE VÜCUDUMU KEMİRİYOR RESMEN. BUNA DAYANAMIYORUM..


İSTANBUL'DAN BİİİR SÜRÜ KİŞİ GELMİŞTİ GÖRDÜN DEĞİLMİ? NE KADAR ÇOK SANA DEĞER VERİYORMUŞ İNSANLARVE FARKINA VARMIŞLAR DİYEDE ÇOK SEVİNDİM ASLINDA. HERKES ÇOK ÜZGÜNDÜ. SONRA, BİZ ÖYLECE BEKLERKEN GÜLÜŞENLERİ GÖRDÜM ARKADA. MEZARLIKTAN ÇIKARKENDE ÖYLE.. İNSANLAR HEMEN, YENİDEN, HİÇ VAKİT KAYBETMEDEN VE BU GİDİŞATIN MECBURİYETİNE İNANMIŞLAR, KABUL ETMİŞLER VE GÖREVLERİNİ YAPIP, AYRILMA EDASIYLA KARIŞIŞLARDI YENİDEN DÜNYAYA.. SONRA ALSANCAK'TA TOPLANILACAKTI YİNE O BİİİR SÜRÜ KİŞİ AMA BEN GİDEMEDİM. GİDEBİLİRDİM EVET BİLİYORSUN BUNU AMA İÇİMDE İNLEYEN O SESİ DİNDİREMEDİM VE BENİ ELE GEÇİRMİŞTİ. KOŞARAKTAN TRENE GERİ GİTTİM AMA 2 DAKİKAYLA ONUDA KAÇIRDIĞIMI VE KOŞUŞLARIMIN ANLAMSIZLIĞINI ANLADIM. SONRASINI BOŞVER.. KLASİK HAYAT ŞEYLERİ.


YAKAMIZA ASTIĞIMIZ FOTOĞRAFIN HALA ÇANTAMDA. ÇIKARMADIM, ÇIKARAMADIM.. HER ÇANTANIN KÜÇÜK GÖZÜNDEN BİR ŞEY ALDIĞIMDA BANA BAKIYOR VE  GÜLÜMSÜYORSUN.. ALDIRMA OLANLARA, DER GİBİ.. EVET, ŞOV BİTTİ AMA BENDE BİTMİŞ HİSSEDİYORUM KENDİMİ, İNAN Kİ. İZMİR'DE ARTIK YAPABİLECEĞİM O DÜŞÜNCELER VE HEYECAN ŞU AN DURMUŞ DURUMDA. YERİMDEN KALKAMIYORUM SANKİ. BU ANİLİK BENİ KAHRETTİ. HA BİR DE EN ÇOK ŞUNU ÜZÜLÜYOR VE KENDİME KIZIYORUM Kİ; O BOKTAN HABERİ ALMADAN 1 HAFTA ÖNCESİ YİNE İZMİR'DEYDİM AMA BU KADAR KÖTÜ OLDUĞUNU BİLMEDİĞİM İÇİN, YANINA GELMEK İÇİN ARAŞTIRMALARA GİRİŞMEDİM. TAMAM NEREDE OLDUĞUNU VS. BİLMİYORDUM AMA BİR ŞEKİLDE BULABİLİRDİM, BİLİYORSUN. İŞTE EN ÇOK BUNA ÜZLÜYORUM İNAN.. SENİ SON BİR KEZ GÖREMEDİĞİME. EN SON SENİ, TAM DA TAKSİM MEYDANINDA Kİ IŞIKLARDAN KARŞIYA GEÇERKEN GÖRMÜŞTÜM. SANIRIM PEYOTE'DE BİRKONSER VAR ONA GİDİYORDUN AMA YÜZÜNDE Kİ O İFADEYİ HİÇ UNUTMUYORUM.. KOCA YEŞİL MONTUNUN İÇİNDE, SABİTLENMİŞ VE ÇOK DONUK GÖZLERLE BAKAN BİR SURAT.. TAM YANINA GELMEK İÇİN ATILIM YAPACAKTIM Kİ; O ANINI BOZMAMAK ADINA, GELMEMEYİ TERCİH ETTİM. DAHA ÇOK, SURATİNDA Kİ İFADE DEN, TAKSİM'DEKİ SAÇA SAPAN KALABALIĞA GİRERKEN Kİ YALNIZLIĞI ANLATIYORDU.. BENİ ANLIYORSUN, BİLİYORUM..


SON SÖZLER.. SENİN KADAR ORJİNAL VE ESKİDEN YER EDİNMİŞ GÖRÜNTÜLERİ SEVEN VE BUNLARI HAYAT GÖRÜŞÜ YAPMIŞ, GERÇEKTEN KALİTELİ İŞLERİ TAKİP EDİP, ÜRETEN VE HEPSİNİDE ÇOK İYİ BAŞARAN BİRİNİ DAHA GÖRMEDİM.. ÇOK KLASİK CÜMLELER KURDUM AMA BU KONUDA LÜTFEN BANA İNAN. GERÇİ, KONUŞMASAM DA, YAZMASAMDA SEN BENİ VE BİZİ HEP ANLIYORSUNDUR. BUNA EMİNİM.. KAHRETSİN, AZ ÖNCE YEDİKLERİMİN ÜZERİNE YEDİĞİM ELMA KARNIMI AĞRITTI. YADA BUNLARI BANA YAZDIRAN O ELLE TUTULAMAYAN.. ANLADIN SEN ONU.

SENİ ÇOK ÖZLEYECEĞİM MURAT'IM. HEM DE ÇOK. ÖYLE, BÖYLE DEĞİL.. GÜNLÜKVARİ BİR YAZI OLDU BELKİDE AMA İNAN ÇOK ZORLANIYORUM ARTIK.. ESKİSİ GİBİ DEĞİLİM, ESKİ GİBİ DEĞİLİZ.. BİZİ BİLİYOR, SEVİYOR VE ANLIYORSUN. BUNU BİLİYORUZ. GÖRÜŞECEĞİZ...

TÜM SARILMALARIMIZ VE ÖPÜCÜKLERİMİZ SENİN.. LÜTFEN, DUY BİZİ..




0 com

İstanbul Industrial Fest 2013 @ 10 Ekim Perşembe / GHETTO







İstanbul Industrial Fest 2013

(International Avant-Garde & Experimental Audio-Visual Music Festival)



Istanbul Industrial Fest uluslararası deneysel avant-garde müzik ve sanatın farklı yüzlerini İstanbul'da buluşturmaya devam ediyor. Türkiye'de 2012 yılında bu alanda bir ilke imza atan festival bu yıl yine endüstriyel, deneysel ve ambient gibi çeşitli tarzlardan yerli ve yabancı 6 bağımsız proje ile Ghetto İstanbul'da 10 Ekim akşamı sizlere farklı sanat disiplinlerinin özgün ve sıradışı müzik performanslarıyla iç içe geçtiği renkli ve olağanüstü bir gece sunuyor.

Gruplar:
CON-DOM (Power Electronics/İNGİLTERE)
DBPIT & XXENA (Dark Ambient, Post Industrial/İTALYA)
BRUT (Experimental Noise, Body Art/ İNGİLTERE)
WOUNDED WOLF PRESS: AOKIGAHARA (Ambient, Drone/ANKARA)
ANALOG SUICIDE (Industrial, Noise/İSTANBUL)
ROBOTİK HAYALLER ( Post-Cyberpunk/İSTANBUL)

Açıklama ve Linkler:

CON-DOM (Power Electronics/İNGİLTERE)

İngiltere'den besteci, performans ve video sanatçısı Mike Dando 80’lerden günümüze kadar gelen noise/power electronics müzik kültürünün İngiltere’deki öncü isimlerinden biridir. CONTROL & DOMINATION (Kontrol ve Hükmetme) anlamına gelen Con-Dom bu müzik kültürünün Whitehouse, Ramleh, Genocide Organ, Anenzhephalia gibi gruplarla birlikte anılan en ünlü temsilcilerindendir. Dando’nun çalışmaları analog synthesizerlardan ses modülasyonları ve looplar ile oluşturduğu kompozisyonlarla yarattığı şiddetli ses ortamı, vokaller ve görseller ile yaşamsal bir projedir ve dünyadaki pek çok sosyal karşıtlıkları ve sosyal kontrolü konu almaktadır. Bir çok kayıt ve dünyanın pek çok yerinde verdiği konserler ile uluslararası endüstriyel müzik sahnesinde tam bir ‘sahne hayvanına’ dönüştüğü canlı performansları ile tanınmaktadır.


DBPIT & XXENA (Dark Ambient,Post Industrial / İTALYA)

Roma/İtalya Endüstriyel Müzik sahnesinin iki önemli sanatçısının ortak müzik ve video sanatı projesidir. İkili'den Flavio Rivabelli İtalyan underground müzik sahnesinin seçkin projelerinde yer aldıktan sonra 2000 yılında DBPIT(Der Bekannte Post-Industrielle Trompeter) adlı deneysel/endüstriyel/elektronik müzik projesini kurdu. Müziğinin büyük bir kısmını Trompet, Field Recording ve Elektroakustik öğelerden oluşuyor. 

Xxena (Arianna D.) profesyonel bir grafik sanatçısı, sanatsal olarak kendini resim video sanatı ve müzik ile ifade ediyor. Resim çalışmaları ve dark ambient müzik parçalarıyla bağlantılı yarı otobiyografik kısa filmler, solo ve diğer
sanatçılarla ortak çalışmaları bulunuyor. Arianna bir çok sergide ve müzik compilation'ında yer aldı. 

2008 yılında yollarını birleştiren ikilinin performansları DBPIT'nin seslerinin üzerine Xxena'nın video manipülasyonuna dayanıyor ve ikilinin her birinin çalışmalarının kendine özgü özellikleri bulunuyor.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki linklere ve
grubun websitesine göz atabilirsiniz:

BRUT (Experimental Noise, Body Art / İNGİLTERE)

BRUT, İngiltere’den Sonia Dietrich’in eserlerini sadece izleyenlerle canlı olarak buluşturduğu bir body-art ve deneysel-noise projesidir. 

‘’BRUT sosyal medyada, sanatta ve post endüstriyel müzikte kadının eşitsiz rolüne karşı bir öfke olarak doğmuştur. BRUT sanat-olmayan bir projedir. BRUT oksijendir. 

BRUT düşükten sağ kalan ve bilinçaltımın her şeyi mutlak olarak tüketen varlığı haline gelmek için büyümüş bir bebektir. Ben feminist olarak adlandırıldım-eğer etiket önemli ise, pekala BRUT feministtir ve bununla gurur duymaktadır.

BRUT performansları kişisel olarak üretilmiş filmlerin, seslerin ve beden hareketlerinin bir birleşimidir. Bedenimi bir enstrüman olarak kullanıyorum. Her performans diğerlerinin ya da bir bütünün parçası, bir oyun bir hikayedir, farklı ülkelerden, kültürlerden, ve etnik kökenlerden, sosyal ve ekonomik pozisyonlardaki kadınların toplumlarındaki pozisyonlarının bir yansımasıdır.

BRUT bir tercih sunar. Tercihlerden, kürtaj tercihinden yana olmaktır bu(Pro-Choice). Bu bir Sestir. Yüksek, güçlü ve değişimi talep eden bir ses! BRUT birliği, alçakgönüllüğü, saygıyı, aşkı, cinselliği, ve güçlü olmayı savunur. Etiketleri, klişeleri, aptallığı, sığ düşünceliliği ve yargılamayı küçümser. BRUT ile sizleri gördüğüm dünyaya davet ediyorum. Ve eğer ayrılmak isterseniz daima bir kapı ve bir çıkış yolu mevcuttur. BİRLİKTE AYAKTAYIZ!’’


WOUNDED WOLF PRESS: AOKIGAHARA (Ambient, Drone/ANKARA)

Wounded Wolf Press; Gözde Omay ve Atay İlgün tarafından yürütülen, Ankara'lı küçük bir basım ve yayın evidir. Folk, dokusal müzik ve şiir üzerine yoğunlaşır. Müziğine erişilebilirliğini, her birini hatırası saklanabilir sanat objeleri olarak tasarladıkları kutuların içine yerleştirir.

Aokigahara Atay İlgün ve Alper Yıldırım'ın Japonya'nın Fuji Dağ'ında bulunan Aokiagahara (Ağaçların Karanlık Denizi) ormanı hakkında 2012’de Wounded Wolf Press’ten yayımladıkları Drone/Ambient bir konsept albüm projesidir. Orman'ın Japon Mit'leri dışındaki en büyük ünü orada gerçekleşen intiharlar ve intihar edenlerin arkalarında bıraktıkları mektup, fotoğraf gibi objelerin hikayesidir. Albüm yayınlandıktan kısa bir süre sonra ‘A Closer Listen’ gibi sitelerde yılın albümleri arasına kısa sürede girerek dünya çapında bir ün salmıştır.

Albümü bu adreslerden görebilir dilerseniz WWP ile iletişime geçip albüm satın alabilir grubun 10 Ekim’de Istanbul İndustrial Fest 2013’te gerçekleşecek canlı performansından parçaları dinleyebilirsiniz:


ANALOG SUICIDE (Industrial, Noise/İSTANBUL)

Analog Suicide, ses kavramının gerçek üzerinde durulması gereken konu olduğunu savunan proje, 1999 yılında, tamamen adıyla doğru orantılı bir mantıkla oluştu. Raslamsal bir yaklaşımla, analog elektronik sesler üzerine yoğunlaşan Batur Sönmez, içinde endüstriyel, deneysel ve sert tınıların yoğunca bulunduğu öncü projesini gerçekleştirdi. Sanatçı, experimental, electronic, industrial, noise müzik alanında, tüm dünyada tanındı.Japonya'dan İspanya'ya, Rusya'dan Lübnan'a, dünyanın bir çok ülkesinde çeşitli festival ve konserlere katıldı.Sönmez, müzik kariyerinin 15. yılını, 2013 'de gerçekleştirdiği Türkiye turuyla kutladı. Ayrıca, 15. yıl için hazırlanan özel Analog Suicide video DVD festivalde ilk defa dinleyici ile buluşacak.


ROBOTİK HAYALLER (Post-Cyberpunk/İSTANBUL)

Robotik Hayaller; Gerçeküstü ile Bilimkurgunun birleştiği tinsel noktada yan yana gelmiş ve sesten gürültüye, ortak düş evrenlerini birleştirmiş bir ikilidir. Robotik Hayaller; ses ile ilgili uğraşısını aynı zamanda yarattığı düşsel dünyanın öyküleri ve imgeleri ile birleştirmek ister. 

Ürettiği ses ve gürültüyü- yani tarzını ifade etmek için "tinsel, atonal, gerçeküstü, kromatik, cyberpunk, endüstriyel, aksak ritim, analog elektronik düşler " kavramlarını kullanır. Çeşitli kayıtlar ve performanslarda farklı alanlarda ses ve görüntü üreten müzisyenlerle kolektif çalışmalar yapmayı sever. 

2011 yılında Periferi Kolektif'in Ubik Project başlıklı disiplinler arası sergi/etkinliklerde bir performans ile yan yana gelen Can Batukan (DDR, Alpha-60) ve Rafet Arslan (Duygusal Provokasyon, Şebeke) çalışmalarına 4 kayıt, 1 canlı performans ve çeşitli session kayıtları ile devam etmektedir. Robotik Hayaller ikilisi, aksak bir ritimle ilk albümlerini hazırlamaya devam etmektedir.


GHETTO BAR(TAKSİM)
Kapı Açılış: 20.45
Konser: 21.00-01.00






0 com

Athena - One Last Breath (Hammer Müzik, 1993)







Backster etkisi parapsikoloji'de bitkisel algılamayı ya da bitkilerdeki psişik algılamayı ifade eden bir terimdir. Bu alanda ilk incelemeleri gerçekleştiren ve bitkilerin de belli ölçülerde paranormal bir duyarlılığa sahip olduğu varsayımını ilk ortaya atan Cleve Backster’a ithafen bitkisel duyarlılık tepkileri onun adıyla adlandırılmıştır.

Aynı zamanda “yalan makinesi” olarak bilinen aygıtın da mucidi olan Backster’ın bu alandaki ilk önemli çalışması, 1966’da bir ev bitkisinin yapraklarına bağladığı elektrotlar aracılığıyla bitkilerde bir bellek bulunup bulunmadığını deneysel olarak anlama çalışmasıdır. Bir süre sonra daha güvenilir ve daha ayrıntılı bilimsel ölçümler elde etmek üzere, poligraf verileri yerine kalp ve beyin elektrolarını dikkate almaya başladı. Çalışmalarının ilk sonuçlarını “Journal of Parapsychology”nin 1968 kış sayısında yayımladı. Çalışmalarına tıp dünyası ilgisiz kalmamış ve Medical World News dergisi 21 Mart 1969 sayısında Backster’in çalışmalarından övgüyle söz ederek, çalışmalarının tümüyle bilimsel olduğunu bildirmiştir.
Backster’in “hücresel düzeyde ilgel algılama” olarak sözünü ettiği bitkisel duyarlılık günümüzde Backster etkisi ve bitkisel psişizm adları altında incelenmektedir.

Backster’in yalan makinesinin elektrotlarını bitkilere bağlayarak yaptığı ilk deneylerde, makinenin ibresinin insanların heyecan halleri sırasında çizdiği çizgilere benzer çizgiler çizdiğini saptamıştır. Örneğin bir tehdit veya yaşamsal bir tehlike karşısındaki insan ve bitkinin heyecan halleri esnasında ibre aynı zikzakları çizmekteydi. Ayrıca bir bitki önceden bir yaprağını kesmiş olan insan tekrar kendisine yaklaştığında ibre yine bu zikzakları çizmekteydi; yani bitki o kişinin kendisine yaklaşmakta olduğunu hem hissedebiliyordu, hem de o kişiyi unutmamış olduğunu gösteren bir belleğe sahip olduğunu gösteriyordu.










  1. Volvera
  2. Make My Stand
  3. Dr. Jekyll & Mrs. Hyde
  4. Bazil
  5. Serpent And The Rainbow
  6. Derived
  7. One Last Breath
  8. The Soothsayer
  9. In The Dreams
  10. Trash Till The End
  11. The Trap





Limited/Sınırsal boşluk: 93
0 com

Ömer Sarıgedik - Anomalı (Müzik Hayvanı, 2011)






Bitkisel psişizm, psişik araştırmacılarca bitkilerdeki psişik fenomenler bütününü ifade eden bir terim olarak kullanılmaktadır. Bitkiler üzerinde çalışan parapsikologlara göre, bitkiler, çevrelerindeki insanların heyecan ve düşüncelerine duyarlıdır, onların da birtakım heyecan halleri ve bellekleri bulunmaktadır ve insanlarla iletişim kurmalarını sağlayacak birtakım güçleri vardır.
Bitkiler üzerinde parapsikolojik araştırmalar 1960’lı yıllarda başlamıştır. Bitkiler üzerinde psişik deneyler yapmış ve bu alanda en fazla katkı sağlamış isimler arasında, Backster etkisini keşfeden ve yalan makinesinin mucidi olan Cleve Backster (ABD), Uluslararası İş Makineleri Kurumu’nun araştırma kimyageri Marcel Vogel, Ambrose ve Olga Worrel sayılabilir. Rus bilim adamlarının da bitkisel psişizm alanında önemli katkıları olmuştur.
Bitkiler üzerinde çalışan Parapsikologlar bitkisel psişizmle ilgili şu sonuçlara varmışlardır:
Bitkilerde kendilerine özgü bir algılama mevcuttur.İnsanların heyecan ve düşüncelerine duyarlıdırlar. Aralarında yüzlerce kilometre uzaklık da olsa sahipleriyle psişik irtibatta olabilirler.
İnsanlarla iletişim kurabilir, onlara yanıt verebilirler.
Çeşitli enerji yayınlarında bulunurlar. Bitkilerin çevrelerinde de Kirlian fotoğrafçılığı yöntemiyle saptanabilen, bazı vibrasyonlardan etkilenen bir enerji alanı vardır.
Klasik müziğin yanı sıra dua, şefkat, ilgi, sevgi ve şifacı medyumların tesirleri bitkilerin gelişiminin hızlı ve verimli olmasını sağlar. Buna karşılık, kin, nefret, düşmanlık duygularına da duyarsız değildirler, bunları da algılarlar. Çağımızın modern müzik türleri içinde ahenksiz gürültü içerenlerinden ıstırap duyarlar.
Bir tür bellekleri vardır. Elektrotlar bağlanarak yapılan deneyler göstermiştir ki, bir ev bitkisi daha önce bir yaprağını kesmiş bir kişi bulunduğu odaya girdiğinde grafiklerde korktuğunu gösteren çizgiler belirmekte, kişi odadan çıktığında, grafik çizgileri normale dönmektedir. Yani bitki kendisine önceden zarar vermiş kimseyi unutmamıştır.
Bitkilerin de heyecansal bir yaşamları vardır. Çevrelerinde bulunanlardan hoşlanabilir, felaket anında “kendini kaybetme” denilebilecek hale girdiklerini gösteren grafik çizgileri çizerler.









Limited/Limit: 72
0 com

SWANS




Swans, 7 Nisan'da İstanbul'da!

.

.

Öpücük