Çünkü toplumun bizi kadınlar olarak tanımlayarak kategorize etmek isteyeceği kurbanlar pozisyonunda kalmak istemiyoruz. Kendimizi savunacak kadar, bize uyan yaşamları yaşayacak kadar otonom olamayacağımız için kurban. Bizler zayıf bireyler olabiliriz, aşırı hassas, hormonal ruh hallerine bağlı, bağımlı ve kırılgan bireyler. Bize kurtaracak güçlü şahsiyetlere ihtiyaç duyabiliriz, bize bakacak doktorlara, çocukların yetiştirilmesine, bizi koruyacak polislere.
Eğitimimiz kafalarımızı bu boka gömer ve onunla bütünleşiriz. Bizim için cinsiyetçilikle mücadele etmek toplumsal cinsiyete karşı mücadele etmektir. Ve cinsiyetle mücadele etmek, bunun bizi ayrıca şartlandırdığını inkar etmeden cinsiyet belirleme mantığını reddetmektir. Devamını Oku →
15 Mart akşamı, Polis Şiddetine Karşı Uluslararası Gün’de, Rigaer caddesinin ‘tehlikeli bölgesinde’ bir çevik kuvvet minibüsüne taşlarla saldırdık.
“CENOVA: Staglieno’da mobil telefon direği sabote edildi. Yaşamlarımızı, fiziksel ve psikolojik olarak katleden mevcut düzene karşı, tek yol şiddetli doğrudan eylemdir.
Kaczynsky’ nin hikâyesinden bir kıssa;
Çocuk
SCRIPTA MANENT? AÇTA NON VERBA!
Ulusal göçmenlik enstitüsünün çevresinde gerçekleştirilen bu saldırıyı yoldaş Mauricio Morales anısına gerçekleştirdik ve ayrıca korkularını ve diyaloğu bi kenara bırakmış olanların kapatılması ve bir yoldaşın ölümü gibi saldırıların asla durmayacağını, bu nedenle yapılacak en iyi şeyin saldırmak olduğuna ve tahakküm sistemine doğrudan ve topyekün olarak saldırmaya karar verdik; 
Suruç’ta Yoldaşlarını Kaybeden Birleşik Anarşist Atak’tan Katliamlara Karşı Sokağa Çıkma Çağrısı
