Devlet Tecavüzdür

17 Kasım günü, AKP’li 6 milletvekilinin hazırlamış olduğu “cinsel istismar” yasa önerisi bu sabah komisyona geri çekilmiş olsa da, gündeme geldiği günden bu yana kadınların tepkisiyle karşı karşıya kalan bu önerinin biz kadınlar için ne demek olduğunu anlamakta fayda var. Hazırlanan öneri ile cinsel ilişkiye rıza yaşını 15’ten 12’ye indirip, sürmekte olan ceza davalarındaki failler ve bundan sonra gerçekleşecek tacizlerin-tecavüzlerin faillerinin, “çocuğun rızası vardır” diyerek cezadan kurtulmasının; cinsel suçların aklanmasının; tacizcilerin ve tecavüzcülerin istismar ettikleri çocuklarla evlendikleri takdirde affedilmesinin; kız çocuklarının 12 yaşından itibaren tacize ve tecavüze maruz bırakılmasının ve çocuk gelinlerin varlığına yasal kılıf uydurulmasının zemini hazırlanmak istenmişti. Henüz bu sabah yasa önerisinin geri çekilmesi ise bir yandan biz kadınların direnerek özgürleşebileceğine dair en somut örneklerden oldu, bir yandan da devletin oyalamacı politikalarının göstergesi.

[English] [Ελληνικά] [Italiano] [Castellano]

---

DEVLET TECAVÜZDÜR

17 Kasım günü, AKP’li 6 milletvekilinin hazırlamış olduğu “cinsel istismar” yasa önerisi bu sabah komisyona geri çekilmiş olsa da, gündeme geldiği günden bu yana kadınların tepkisiyle karşı karşıya kalan bu önerinin biz kadınlar için ne demek olduğunu anlamakta fayda var. Hazırlanan öneri ile cinsel ilişkiye rıza yaşını 15’ten 12’ye indirip, sürmekte olan ceza davalarındaki failler ve bundan sonra gerçekleşecek tacizlerin-tecavüzlerin faillerinin, “çocuğun rızası vardır” diyerek cezadan kurtulmasının; cinsel suçların aklanmasının; tacizcilerin ve tecavüzcülerin istismar ettikleri çocuklarla evlendikleri takdirde affedilmesinin; kız çocuklarının 12 yaşından itibaren tacize ve tecavüze maruz bırakılmasının ve çocuk gelinlerin varlığına yasal kılıf uydurulmasının zemini hazırlanmak istenmişti. Henüz bu sabah yasa önerisinin geri çekilmesi ise bir yandan biz kadınların direnerek özgürleşebileceğine dair en somut örneklerden oldu, bir yandan da devletin oyalamacı politikalarının göstergesi.

Devletin kadın politikaları, sadece kadın kimliğini ve bedenini yok saymanın ötesinde, yaratılmak istenen “muhafazakar toplum” amacı üzerinden de şekillenir. Doğum kontrolünün “günah” denilerek gündem olması, kürtajın “katliam” denilerek yasaklanması elbette ki birer nüfus politikası. Ancak bunun ötesinde, tüm bu politikalar, AKP iktidarının muhafazakar bir toplumu büyütmek ve yaratmak istemiyle de alakalı.

“Çok” doğuran kadını ya da tecavüz sonrası hamile kalıp kürtaj yasağı sebebiyle doğurmak zorunda bırakılan kadını “muhafaza etme” kaygısıyla hareket eden devlet, bir yandan kadının “sindirilmiş” kimliğini muhafaza ederken bir yandan da kadına yönelik nüfus ve beden politikalarıyla aslında erkeğin iktidarını muhafaza eder.

Bugün OHAL’i bahane ederek sokakları yasaklayan devlet, kadın derneklerini kapatarak, erkek egemenliğine karşı mücadele eden kadınları tutuklayarak ve kadınlara işkence ederek; doğrudan kadın mücadelesine yönelik bir saldırı politikası işletiyor. Varlığını erkekliğine dayandıran devlet ve onun yasaları, biz kadınların yaşamına ilişkin topyekün bir saldırı oluyor.

Devlet tacizcileri-tecavüzcüleri aklayacağı yeni yasalar için önce öneriler sunup sonra da bu önerileri geri çekse de, işettiği tüm kadın politikalarıyla, yaşamlarımıza saldırıyor. Biz Anarşist Kadınlar, kurtuluşumuzun ne devletin önce sunup sonra geri çektiği yasalarında, ne onun cezalandırmalarında, ne de sözde adaletinde olmadığını biliyoruz. Hazırlanan “cinsel istismar” yasa önerisinin bir süre sonra, yeniden düzenlenerek, yaşamlarımıza saldırı amacı taşıyan yeni önerilerle tekrar gündeme getirileceğini iyi biliyoruz.

İşte bu yüzden yaşamlarımızı yok ederek kendisini var eden devlete karşı var olmamızın tek yolunun örgütlülüğümüzden ve mücadeleden geçtiğini bir kez daha vurguluyoruz. Yasalarıyla, yasaklarıyla, sözde adaletiyle ondan dilenmemizi bekleyen devlete karşı, yeni bir yaşamı yaratmak için direniyor ve özgürleşiyor; tüm kadınları, erkek egemenliğini ve devleti yok edene değin mücadeleye çağırıyoruz.

Yaşasın Mücadelemiz!
Yaşasın Kadın Dayanışması!