12 Eylül 1894’te ceketinin altına sakladığı bir bombayla Paris’in şık kafelerine giden anarşist Emile Henry, bunlardan en kalabalık olanına, St Lazare garındaki Cafe Terminus’a oturdu. İki bira ve bir puro isteyen Henry, puronun ateşiyle bombanın fitilini ateşledi. Bir kişinin öldüğü 20 kişinin yaralandığı saldırının ardından tutuklanan Henry, 21 yaşındayken giyotinle idam edildi.
Cáfe Terminus’u bombalamasının nedeni, bu mekanı burjuvazinin bir temsili olarak görmesiydi. Bombayı yerleştirirken olabildiğince çok sayıda burjuvanın ölmesini amaçlıyordu. Eylemleri nedeniyle mahkemeye çıkarıldığında, neden boşu boşuna birçok masum insanın zarar görmesine yol açtığı sorulunca, mahkemeye şöyle yanıt verdi, “..masum burjuva yoktur.”
Hükümetin “El Khomri yasası” olarak bilinen anayasa maddesinden yararlanıp tartışmalı iş reformu yasasına karşı tepkiler ayaklanmaya dönüştü. Öfkeli insanlara sokaklara döküldü, sokaklar savaş alanına döndü, polisin ve devletin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıktı.
16 TEMMUZ 2015 TARİHİNDE, PARİS 19. BÖLGE MELINGUE CADDESİNDE BİR VINCI ARACI ATEŞE VERİLDİ.
Paris: Yanık kokusu
Yaşasın dine küfür!
Her bir taşıyla, duvarıyla, tüm hapishaneleri yıkacağız!
Sosyalist Parti’ye yönelik saldırılar
4 Aralık gecesi, 19. bölge, rue de l’Atlas yolunda bir EDF-GDF aracını ateşe verdik. Tüm Nükleokratlar Piçtir.
17 Kasım’ı 18 Kasım’a (2014) bağlayan gece, Camille Desmoulins (Paris’in 11. bölgesinde) yolunda bulunan polis karakolunun camlarını ve Propreté de Paris (‘Paris’in Temizliği’) yerel temizlik hizmet sağlayıcısına air bir kamyonun ön camını kırdık.
14-15 Eylül 2014 gecesi, bir Eiffage aracı hapishanelere karşı öfkeden dolayı Garonne iskelesinde ateşe verilmiştir.
