Cin

Define Arayanların Yaşadığı CİN VAKALARI !

• Report rights infringement
• published: 07 Oct 2016
• views: 92305

Daha fazlası için lütfen kanalıma ABONE olun.. Yaşadıklarınızı anlatın yayınlayalım.. Facebook: https://www.facebook.com/engin.ugan.9 Facebook grubu: https://www.facebook.com/groups/906560346087702/?fref=ts e-posta: efedeniz25@hotmail.com Cin vakalarıyla en çok karşılaşan insanlar büyü ile uğraşanlar , daha sonrada toprak altından define arayan insanlardır. Çünkü günümüzde toprak altında kalan hazinelerin bir çoğu , binlerce yıl önce o definenin sahibi ile birlikte mezara gömülmüş ve eski babilden kalan büyüler ile korunma altına alınmıştır. Bu durumu peygamerimiz bir hadisinde “ Sizden kim baş tarafı kuzeye bakan bir mezar bulurda bir kar elde etmeye niyetlenirse bilsinki sizin ilminizin yetmeyeceği allahın lanetlediği bir takım cinni varlıklar kıyamete kadar oradadırlar” demiştir. Çünkü kuranda anlatılanlara göre allah harut ve marut isimli iki meleği babile gönderdiğinde insanlar o iki melekten kötü niyetli büyüler öğrenmişlerdir. Bu büyülerden biride eski kavimlerin sakladıkları altınlara yada ölüleriyle gömdükleri definelere yaptıkları büyülerdir. Yine eski kitaplarda anlatılanlara göre bir sahabe çölde bir mezar bulur. Bu mezarın içinde hazine olabileceğini düşünerek kazmaya başlar ve oradan bir küp içine doldurulmuş altın bulduktan sonra uzaklaşır. Adam evine döndüğünde karısına olanları anlatarak altınları saklar. Yatsı namazından sonra evin kapısı çalınır ve adam kapıyı açar. Birde ne görsün 2 iri yarı yüzleri kapalı adam ona doğru bakmaktadır. Bu yüzleri kapalı adamlar lebbeyk allahu ekber lebbeyk allahu ekber diyerek adamı kolların tutar ve çöle doğru götürürler. Ertesi sabah peygambere giden kadın kocasının başına gelen bu durumu anlatır. Peygamberimiz ise ona kapıya gelenlerin Meryem oğlu isanın çöle gönderdiği kafir bir cinni topluluğundan olduğunu ancak allahın izni ile korunmuş bir mezarı açtığı için kocasını götürdüklerini söyler ve kadına defineyi alıp çölde güneş görmeyen bir mağaraya bırakmasını söyler. Kadın bunu yaptıktan bir süre sonra kocası eve geri gelir. Adam ne olduğunu başına neler geldiğini soran karısına dönerek cinnilerin onu çölde bir kuyuya bıraktıklarını eğer altınları yerine koymasaydı kıyamete kadar o kuyuda kalacağını söyler. Ömürleri antik şehirlerde ve eski mezarlarda tarihi eser ve define arayarak geçmiş iki takipçim bu olayları anlatmak ve incelemek üzere bizi afyona davet ettiler. Gittiğimizde ise anlattıkları olaylar hem bizim hemde onların tüylerini diken diken etti. Öyleki yaşadıkları vakalar nedeniyle bazı tarihi bölgelere girmeye dahi korkuyorlardı. Bu tarihi bölge binlerce yıllık bir geçmişe sahipken son olarak ilk Hristiyanlar buraya yerleşmişler. Sebepsiz yere bir anda terkedilen bu gizemli yerleşim yeri bugün ıssız bir arazinin ortasında kalıyor. Burada yaşadıkları vaka ise definelerin ve eski mezarlıkların çevresinde bulunan cinnilerin bizlere ne derece gözükebileceklerini gösteriyor. M. B.’nin anlattığı olay kısaca şöyledir ; Bir gün yaptığımız keşifte Afyon’un bir iki saat şehire uzaklıkta kalan bu bölgesinde eski yerleşim yerleri ve tarihi mezarlar olduğunu gördük. Bunun üzerine ben ve birkaç arkadaşım gece buraya tekrar gelerek belirlediğimiz noktaları kazmaya karar verdik. İlerleyen saatlerde bu tarihi şehire gelmek için yola çıktık 2 saatlik yol boyunca bu çorak yerden geçen ne bir araba nede herhangi bir ışık yoktu. Aslında korkmayada başlamıştım çünkü burada başımıza bir şey gelse izimize aylar boyunca rastlanamayabilirdi. Gece 2-3 gibi kazı yapmayı plandağımız yere geldik. Ancak arabadan indiğimizde ortalık zifiri karanlıktı. Neredeyse 10 metre ötesini dahi zor görebiliyorduk. Bunun üzerine abim arabayı kazıcak olduğumuz mezara doğru çevirmemi arabanın farlarıyla aydınlatmamız gerektiğini söyledi. Bunun üzerine bende arabayı mezara doğru çevirerek farları yaktım. La ilahe illallah o an gördüğüm şeyin korkusuyla kan beynime sıçradı. Bu eski mezarın başında yaşlı , üzerinde köylü kıyafetleri olan bir kadın oturmuş gülümsereyerek bize bakıyor eliylede yanına yaklaşmamızı işaret ediyordu. En yakın yerleşim yerine arabayla iki saat mesafede olan bu ıssız yerde bu yaşlı kadın ne yapıyor olabilirdi. Abim ben ve diğer arkaşımız arabaya binerek korkuyla oradan uzaklaştık. Ertesi gün bu durumu tanıdığımız bir hocaya giderek anlattığımızda ise hoca bize o mezarın büyü ile korunduğunu bunu yaşayan ilk kişilerinde biz olmadığımızı söyledi. M. B. ve arkadaşlarının yaşadığı bir diğer vakayıda yerinde gözleyebilmek için bugün frigya vadisi olarak bilinen.