Demokratlar Platformu Ali Müfit Gürtuna

• Report rights infringement
• published: 09 Nov 2007
• views: 1128

 ...bu hükümet üç y'yi kaldıracağız diye geldi: yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluklar .kalktımı hayır bu üç şeye iki y daha ilave edildi. yağma ve yozlaşma. oldu 5 y, yani sırtımızın kamburu arttı, sıkıntımız arttı. ülkenin yönetilebilme gücü azalıyor gittikçe , işin harici tarafı ise şunu görüyorum, türkye artık çok kolay sefaletlerin etkisinin altında kalmaya başladı, çok kolay harici manipulasyonların malzemesinin yapıldığı yer haline geldi,. bu koskoca ülkeye cidden yazıktır, maziye de yazıktır, gelecek nesillere de ihanettir ...  ... (... şöyle bir anlayış var...) Türkiyeye birşey olmaz, birisi gelir toparlar ! değerli dostlarım, birisi gelir toparlar veya birisi gelir çözer yaklaşımı her zaman sonuç vermez ... 100 yıl önceye dönerek ifade ediyorum, osmanlı 1907 , 1908'de çok zayıf değildi. dünyanın belki üçüncü büyük gücüydü, ordu ise ...'den sonra ikinci güç haline gelmişti. ama değerli dostlar, şu konuya dikkatinizi çekiyorum, 10 yıl sonra, 1918'e geldiğimizde o koskoca osmalı'dan eser kalmadı. bugünkü Türkiye topraklarının 17 katını 10 senede kaybetti. onun için bugünkü olayın ciddiyetini o çapta algılamakta fayda var diye düşünüyorum. ... 1918'e gelenler, o günün aydınları, o günün devlet ricali, o günün siyasetçisi mutlaka şunu yürekten söylemiştir: "keşke 1908'e geri dönme imkanı olsaydıda başka türlü yapsaydık". ama artık geriye dönme imkanı yoktu. onun için değerli dostlar, 2017'e vardığımızda bugüne dönme imkanı asla olmayacak. onun için sorumluluk bilincini bir hamasi siyaset anlayışı ötesine taşıyarak ciddi boyutlarda çok önemli bir ülke meselesi olduğunu belirtmeliyiz ... ama bunu eyleme ve fedakarlık platformuna taşımamız gerekiyor. işte bu sebeple acizane kanaatim burada söylenenlere ilaveten ifade etmek istiyorum. bugünkü yapıda fazla bir eksiklik yok, şu salonda bulunanlar bile Türkiyeyi yönetecek üç tane kabine üretir, ben böyle inanıyorum. fakat eksik olan ne ? zincir kopmuş yani kolyenin zinciri kopmuş, tespihin ipi kopmuş, taneler darmadağan olmuş. işte bu taneleri biraraya getirecek bir liderliği üretmemiz gerekiyor. liderlikten kastetdiğim bir tek lider anlayışı değil. liderlikten bahsettiğimin dört temel vasfı var, dört temel unsuru var: birincisi tabiki bir lider, ama ilk çağ anlayışıyla bağıran, çağıran masaya yumruğunu vuran, fiziki kalıbı yerinde lideranlayışı değil; bilgiye dayalı yönetimi benimsemiş, toparlayıcı bir kavrayış. iki, bir kadro, artık kadrosuz bir ülkeyi yönetmek asla mümkün değil, benim adamım olsun da ne olursa olsun anlayışını türk siyasetini getirdiği noktayı çok iyi görüyorum. üçüncüsü bilgi, program, proje. yetermi! yetmez, hep konuşulageldi. dört, bu ülkeyi, 70 milyonu derleyip toprlayacak bir cazibeyi, bir çekim merkezini üretmek. değerleri, heyecanı, ülkenin umudunu ayağa kaldıracak bir yapıyı üretmek. işte bu üretilirse ben inanıyorumki bugünkü katarı çekecek bir lokomotifi ortaya çıkarılmış olur. hata çok, hata büyük , katar ne kadar büyük olursa olsun onu taşıyacak bir lokomotif ortada yoksa hiçbir yere kıpırdayamaz, orada kalır. işte o lokomotif liderliktir. değerli dostlar, bununda yolu birlikte Türkiye havuzunu doldurmaktan geçiyor. birlikten geçiyor. beraberlikten geçiyor, var olan .... çalışmalarında ortaya çıkan ....getirmekten geçiyor. o bakımdan umutsuzluğa.... Türkiye umutsuzluğa sevk ediliyor. hepimizin üzerine kara bulutlar çökertiliyor,.ülkemizden vazgeç psikolojisi bize telkin ediliyor, siyaset mi boş ver, çünkü biliyorum içinizden hepiniz çok büyük badireler yaşadınız, cinayetler gördünüz, sıkıntılar gördünüz, tekrar bir dönüşün ne kadar zor olduğunu biliyorum. ama işte bize vazgeç telkinini bizim aşmamız gerekiyor. insanımızın birlikte ayağa kalkması lazım. eğer bu ayağa kalkış olursa inan, 2 milyon oy değil, 10 milyon oy değil, 20 milyon oy alması işten bile değildir. bunu inanarak söylüyorum. işte burada olması gereken, yıllardır akan suyun önününü açmak. suyun önününü tıkarsanız o su biryere akacak; değilmi ? su dururmu bir yerde ! işte merkezde olan çöküntü ister istemez insanlarımızın birtakım yerlere temayül etmesini mecburiyet haline getirdi. niçin umutsuzluk yok, bize telkin edilen, inandırılmış umutsuzluk operasyonuna direneceğiz. Türkiye bitti, bizden birşey olmaz, artık birşeyler yapma imkanı geçti gibi telkinleri evvela aydınların, siyasetçilerimizin önde gelenlerinin aşması gerekiyor. o aşıldığı zaman görecegiz bir potansiyel ortaya çıkacak. işte ben bu arayışı burada gördüm...