World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz

Yazıcıya hazırla

Syriza hükümeti sığınmacıları toplu halde Yunanistan’dan Türkiye’ye gönderiyor

Robert Stevens
5 Nisan 2016
İngilizce’den çeviri (4 Nisan 2016)

Syriza hükümeti Suriyeli sığınmacıların, toplama kamplarına kapatılmak üzere kitlesel olarak Türkiye’ye gönderilmesini kesinleştirirken, Yunanistan’daki protestolar hafta sonu boyunca sürdü.

Sığınmacılar, Suriye’den, Afganistan’dan, Irak’tan ve Kuzey Afrika’dan kaçan çaresiz sığınmacıların “Balkan yolu”nu sıkı sıkıya kapatmak için Avrupa Birliği-Yunanistan-Türkiye arasında kısa süre önce varılan anlaşmanın bir parçası olarak sınır dışı ediliyorlar.

Binlerce sığınmacının, AB’nin sınır kurumu Frontex’in gözetiminde, sınırdışı edilmek üzere sekiz gemiye bindirilmesine başlandı. Yunanistan hükümetinin hafta sonu açıkladığı rakamlar, 6.129’u Ege adalarında kayıt altına alınmış 52.147 sığınmacının ve göçmenin bulunduğunu gösteriyor. Türkiye’ye gönderilecek olanların, Suriyelilerin sığınmacı kamplarına ya da ülke içinde –henüz- belli olmayan yerlere gönderilecek olasıyla birlikte, çok daha vahşi koşullarla karşılaşacakları düşünülebilir.

Yunanistan parlamentosu, Cuma günü, ilk sınırdışıların bugün yapılmasına izin veren AB anlaşmasını onayladı. Pazar ve Çarşamba günleri arasında en az 750 göçmenin, Midilli adasından Türk sahil kasabası Dikili’ye sınırdışı edilmesi düşünülüyor.

20 Mart’tan soonra Yunanistan’a gelmiş olan her sığınmacının ve göçmenin sınırdışı edilmesine izin veren yasa, 300 üyeli parlamentoda 169 milletvekilinin oyuyla geçti. Bu tarihten sonra Yunanistan’a gelmiş olanların tamamı toplanmış ve beş Ege adasında (Sisam, Sakız, Midilli, Kos ve Leros) onlara ayrılmış olan toplama kamplarına gönderilmiş durumda.

Yabancı düşmanı Bağımsız Yunanlılar ile bir koalisyona başkanlık eden sahte-solcu Syriza’dan, yalnızca iki milletvekili anlaşmaya karşı oy kullandı. Yasa, sosyal-demokrat PASOK’un ve sağcı populist Nehir partisinin oylarıyla kabul edildi. Bu yasa, demokratik haklara yönelik önemli saldırıları içeriyor ki buna, bir sığınma başvurusunun reddedilmesi durumunda yalnızca 15 günlük bir temyiz süresine olanak tanınması da dahil.

Cuma günü, Ege Denizi’ndeki Yunan adası Sakız’da tutulan ve zorla sınırdışı edilmekten korkan 800 sığınmacı, Vial toplama kampını çeviren dikenli telleri parçaladı. 1.440’tan fazla insan, en fazla 1.100 kişinin tutulabileceği eski bir geri dönüşüm tesisinde tutuluyordu.

Yüzlerce kişi topluca kamptan kaçarken, çevik kuvvet polisi şok tabancaları ve gözyaşartıcı gaz ile saldırdı. Sığınmacılar, katlanılmaz durumlarını protesto etmek için kasabanın limanına yürüdüler. Vial’de bulunan ve gerçekte Avrupa’da sığınmacı olarak kabul edilme şansına sahip olmayan, çoğu Afganistanlı sığınmacılar, akşam yemeği zamanında, düzenli olarak, AB anlaşmasını protesto ediyorlar.

Geçtiğimiz hafta başında, Pire limanında tutulan 700 sığınmacı, başka protestocular ile birlikte, Atina’nın merkezinde, Yunanistan’da tutulmalarına ve “Avrupa Kalesi”ne karşı gösteri düzenledi.

Sınırdışılar, planı illegal ve insanlık dışı diye tanımlayan Birleşmiş Milletler (BM) kurtarma yetkilileri ve insan hakları örgütleri tarafından kınandı. Zorla Suriye’ye göndermelerin tamamı, Türk, AB ve uluslararası yasalara göre illegal.

BM Sığınmacı Ajansı, Cuma günü, Yunanistan’ın ve Türkiye’nin, yasal olarak, kamplarda tutulanları topluca sınırdışı etmeye yasal olarak yetkili olduğundan kuşku duyduğunu belirtti. Ajans, her iki ülkeye, sınırdışılara girişmeden önce sığınmacılara daha fazla koruma sağlamaları yönünde ikiyüzlü bir çağrı yaptı.

Uluslararası Af Örgütü, Cuma günü yayımladığı bir raporda, Türkiye’nin sığınmacılar için güvenilir bir ülke olmadığının kanıtlarını ortaya koydu. “Suriyeli sığınmacıların yasadışı olarak topluca geri gönderilmesi Türkiye-AB anlaşmasının ölümcül sakatlığını ortaya koyuyor” başlıklı rapor, Türkiye’nin, kısa süre önce yüzlerce Suriyeli sığınmacıyı nasıl temel insan hakları prosedürüne aykırı biçimde yıkıma uğramış ülkelerine geri gönderdiğini ortaya koyuyor. Örgüt, Türk yetkililerin “Ocak ayı ortasından bu yana, neredeyse her gün, 100 dolayında Suriyeli erkeği, kadını ve çocuğu toplayıp sınırdışı ediyor” olduğunu bildirdi.

New York Times gazetesi, “Örgütün [Uluslararası Af Örgütü] belgelediğini iddia ettiği olaylar arasında, üç küçük çocuğun anne-babaları olmaksızın zorla Suriye’ye gönderilmesi de var.” diye belirtti.

Sınır Tanımayan Doktorlar, BM Sığınmacı Ajansı ve Uluslararası Kurtarma Komitesi, kısa süre önce, uluslararası yasaların sürekli çiğnenmesini protesto etmek için, beş adadaki ve Yunanistan’ın başka yerlerindeki faaliyetlerinin bir kısmını askıya almıştı. Bunlar arasında, Yunanistan’ın kuzeyindeki Idomeni kasabasında bulunan ve 12.000’den fazla sığınmacının bulunduğu rezil durumdaki bir kamp ile yaklaşık 6.000 sığınmacının binden fazla çadırda ve ambarlarda tutulduğu Pire’deki kamp da bulunuyor.

Vahşi sınırdışı operasyonu, en büyük üye devletleri (Almanya, Fransa ve Britanya) Suriye’de “insani” nedenlerle savaşıyor olduklarını açıkladıkları sırada, AB’den gelen talimatlarla sürdürülüyor. Onlar, bu suçun, kendilerine olabildiğince az maliyetle gerçekleşmesini istiyorlar. Syriza’nın göçmenlerden sorumlu sözcüsü Giorgos Kyritsis, Avrupa’nın operasyona yardımcı olmak amacıyla Yunanistan’a gönderme sözü verdiği 2.300 görevliden, bugüne kadar yalnızca 200’ünün geldiğinden şikayet etti. Kyritsis, Pazar günü, Observer gazetesine, yardım kolilerinin gelmediğini belirtti ve “Hala onların göndereceklerini söyledikleri bilirkişileri ve çevirmenleri bekliyoruz.” dedi.

Kathemerini gazetesi, ilk sığınmacıların, Türkiye’nin, Midilli Adası’nın hemen karşısındaki Dikili sahil kasabasına ulaşacağını bildirdi. Türkiye İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Pazartesi günü 500 kişinin gelmesine hazırız.” dedi.

Kathemerini, “Ala, Yunanistan’dan geri gönderilen Afganistan, Irak ve Pakistan gibi ülkelerin yurttaşlarının Türkiye tarafından kendi ülkelerine gönderileceklerini belirtti.” diye yazdı.

Agence France-Presse’in (AFP) Cumartesi günkü bir haberi, Türk yetkililerin gelecek olan sığınmacılara ve göçmenlere uygulanacak süreçlere ilişkin planları hala tamamlamadığını ortaya koydu. Onların işlemleri, İzmir’in “Çeşme ilçesindeki Ulusoy limanında 500 metrekarelik” bir kampta yapılacak. AFP, “NTV televizyon kanalı tarafından yayımlanan görüntüler, önerilen Dikili merkezinde yalnızca çıplak bir arazi olduğunu gösteriyor.” diye belirtti.

Cumartesi günkü Milliyet gazetesine göre, Dikili merkezi tamamlanmamış ve Pazartesi günü gelecek olan sığınmacıların kayıtları kasabanın kapalı spor salonlarında yapılacak.

AFP’nin haberi şöyle devam ediyor: “Bu arada Türk medyasında yayımlanan haberler, Türk Kızılay’ının, yeni sığınmacı dalgasına kalacak yer sağlamak için iç Ege bölgesindeki Manisa’da 5.000 kişilik yeni bir sığınmacı kampı açmaya hazırlandığını belirtiyor. Bu, onun ülkenin güneydoğusu dışındaki ilk kampı olacak.

Halen vahşi bir kemer sıkma programı uygulayan Syriza hükümeti, Avrupa’nın sınırlarını savaştan ve şiddetten kaçan sığınmacılara kapatma girişiminde, bir kez daha AB’nin gönüllü suç ortağı gibi davranıyor. Kyritsis, Guardian gazetesine, bu aşağılık operasyonun öncesinde, “Şiddet öngörüyoruz. Çaresizlik içindeki insanlar şiddete başvurma eğilimindedir.” dedi.

Geçen hafta, bir Yunan hükümet kaynağı, AFP’ye, ilk sınırdışı operasyonlarına 400 dolayında Frontix polis görevlisinin katılacağını belirtmişti.

Savaşın yıkıma uğrattığı çeşitli bölgelerden çok sayıda sığınmacı, Türkiye’den Yunanistan’a, Ege üzerinden tehlikeli yolculuk yapmaya devam ediyor. Uluslararası Göç Örgütü’nün rakamları, bu yıl içinde 151.104 kişinin bu yolculuğu yaptığını ve onların 366’sının boğulduğunu gösteriyor. AB ile varolan anlaşma çerçevesinde, bu yolculuğa kalkışanlar, artık acımasızca geri gönderiliyor. Türk sahil koruması, Cumartesi günü, Ege’de, Midilli Adası’na ulaşmaya çalışan 60 göçmeni ve sığınmacıyı yakaladı. Suriyelilerden oluşan grup, hemen Dikili’ye gönderildi.

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2015
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır