Selanik (Yunanistan): Delta işgalevi tahliye edildi

delta-squat-salonica

12 Eylül Çarşamba günü yaklaşık saat 7:30′da, Selanik’te en az beş MAT anti-riot polis filosu ve EKAM özel baskıcı antiterörist birimleriyle dolu iki jip, Delta anarşist işgal evinin önünde sıralandılar ve kısa bir süre sonra binaya baskın gerçekleştirdiler.

Binanın içinden 10 kişi ve dayanışma için binanın önüne gelen sokaktaki insanlar gözaltına alındı. Ayrıca, işgalevinin yakınında toplanan daha fazla dayanışmacı polis tarafından kuşatıldı ve önleri kesildi.

Polisler (2007′den bu yana işgal altındaki) çok katlı binayı aradı ve bilgisayar, harddiskler hatta nakit para dahil olmak üzere işgalcilerin kişisel eşyalarına el koydu. Üstelik, polis, özel kuvvetlerin işgalevini istila ederken çektiği sessiz videoları resmi olarak yayınladı. Anti-riot birimleri binanın bulunduğu bölgeyi kuşattı ve girişi mühürledi. [..Daha fazla bilgi]

Atina (Yunanistan): Ano Petralona’da Sosyal Sağlık Mekanı faaliyette

pikpa

11 Ekim Salı günü, Ano Petralona semtinde (Petralona metro istasyonu yakınlarında), Timodimou ve Antoniadou (“Petrina”) sokaklarının kesiştiği yerde bulunan PIKPA işgalevinde yeni bir kendi kendine organizasyon olan Sosyal Sağlık Mekanı faaliyete geçti.

Çöken sağlık sistemi tarafından dışlanan insanların sayısının gün geçtikçe artması, yerel halk meclisinin, kendi kendine organize edilecek bir sağlık merkezini faaliyete geçirmeyi deneme kararı almasına neden oldu.

Sağlık çalışanları ve işgalevinde ikamet eden diğer gönüllülerden oluşan danışma resepsiyonu, işgalevinde temel sağlık hizmeti sağlayacak.

Sosyal Sağlık Mekanı, her Salı (17.00 – 20.00) ve Çarşamba akşamı (17.30 – 20.00) açık olacak. Çarşamba günleri akşam saat sekizde, Petralona halk meclisi sağlık çalışma grubunun açık toplantıları gerçekleşecek.

Sığınmacılar iki kere ölüyor

Sultangazi’de bir gecekonduda çıkan yangında 7 göçmen işçi yaşamını kaybetti. Sığınmacıların Türkiye’deki yaşam koşulları yeniden gündeme gelirken, ETHA’ya konuşan Göçmen Dayanışma Ağı aktivisti Ufuk Ahista, bir yandan insan tacirleri, diğer yandan gayri resmi yollardan sığınmacıları sömürülebilir emek olarak gören devletin ve vahşi kapitalizmin, sığınmacıların yaşam koşulları ve buna bağlı ölümlerin sebebi olduğunu söyledi. [..Daha fazla bilgi]

Toplumun Şehircilik Hareketi: İMECE

Seçim süreciyle birlikte yeryüzünün coğrafyası çılgınlık derecesinde değiştirilmeye ant içilmeden, şehr-i İstanbul ikiye bölünmeye çalışılmadan ve Ankara dünyanın silah üretim üssüne dönüştürülmeye çalışılmadan çok önce, Toplumun Şehircilik Hareketi İMECE’yle, kentsel dönüşüm, TOKİ’ler ve bir şehir hareketinin ütopyaları üzerine konuşmuştuk.

Melih Gökçek’in “dünyanın en büyük kentsel projesi Ankara’da gerçekleştiriliyor” diye övündüğü şu günlerde röportajı yayımlamayı uygun gördük. [..Daha fazla bilgi]

İSTANBUL’DA BIZE EV YOK MU?

TOKİ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Küçükçekmece Belediyesi’nin başlattığı Ayazma/Tepeüstü Kentsel Dönüşüm Projesi için Ayazmalılara verilen sözler unutulunca, halk yeniden eylemlere başladı. Ayazmalıları barınma hakkı mücadelesinde yalnız bırakmayan meslek örgütleri ve yıkıma karşı mücadele veren diğer mahallelerin sakinleri, düşüncelerini gazetemizle paylaştı.

Şubat 2009’da 18 Ayazmalı aile “hak sahibi” olarak kabul edilmiş ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay tarafından peşinatsız ve uygun şartlarda konut sözü verilmişti.
Ancak bu söze rağmen ailelerden 10-15 bin lira tutarında peşinat istenmişti.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nden Özgür Temiz,
Bezirganbahçe’deki toplu konutlara yerleştirilen ailelere hangi şartlarda ev verildiyse kalan 18 aileye de aynı şartlarda ev verilmesi gerektiğini söyledi. Temiz, “Kentin içindeki zenginlerin, rant gruplarının çıkarına yapılan uygulamalarla yoksullara yönelik uygulamalar arasında fark var. Ayazma’da yaşayan insanlar yok sayılıyorlar. İnsan yerine koymuyorlar. Zenginlerle kokteyl masalarında görüşmeler yapılırken bu insanlara ayda bir kere bir açıklama yapma ihtiyacı duymuyorlar. İnsanların talepleri, beklentileri, hayatları gözetilerek karşılanmalı” dedi.

SARIGÖL’DEN DAYANIŞMA
Ayazmalıların konut mücadelesine destek veren Gaziosmanpaşa Sarıgöl Romanlar Derneği Başkanı Şadi Çatı ise dayanışmaya önem verdiklerini söyledi. Gaziosmanpaşalı Romanlar olarak aynı sorunu yaşadıklarını belirten Çatı, “Sarıgöl mahallemize 27 senedir belediye girmedi. Ne çöpü alındı ne asfaltı yapıldı. Hiçbir konuda bir çalışma yapılmadı. Belediye bir çivi dahi çakmadı. Bu ayın 5’inde yollarımızı yapacaklarını, çöpleri kaldıracaklarını ve evlerimizi boyayacaklarını söylediler. 22 gün geçti, yapılan sadece 150 metrelik bir çöp yığınını biraz düzeltmek oldu” diye konuştu.
Yapılanların kentsel değil rantsal dönüşüm olduğuna değinen Çatı, “27 yıl sonra belediye söz veriyor. Bu insanların çoğu perişan, çok fakir insanlar. Gelip birebir bu insanlarla görüşmüyorlar. İnsanların sağlık sorunları var mı? İşi var mı? Bunları sormuyorlar. Hiçbir şekilde düşüncelerimizi ve sorunlarımızı sormadan gelip evimizi yıkacaklarını söylüyorlar” dedi.
Çatı, sözlerine şöyle devam etti: “Buna ırksal-parasal-rantsal dönüşüm denir ancak. Bizi çıkarları için kullanıyorlar. Devlet ne için var? Milletinin var olmasını sağlamak için değil mi? Biz bu devlette ırkçılığı görüyoruz. Biz tamire varız ama bizi evlerimizden çıkarmasınlar, gitmek istemiyoruz. Verdikleri daireleri tabut diye adlandırıyoruz. Bizim bir kültürümüz var. Yeşil alan, parklar, yollar, bu verdikleri vaatlerin bahane olduğuna inanıyoruz.”
Yıkım karşıtı mücadele ile gündeme gelen bir başka mahalle olan Başıbüyük Mahallesi’nden aynı zamanda Maltepe Belediye Meclis Üyesi olan Adem Kaya ise “Bu ülke dışarıdan gelen göçmenlere bedava konut tahsisi yapabiliyorsa bu 18 aileyi de koruyabilirdi. Bu durumun ayrıca etnik, kültürel, sosyal bir boyutu vardır. Bu bir zorla göç ettirmedir. Sosyal hukuk devletinde bu olmamalı. Dünyaya yardım ederken kendi vatandaşını sürgün etmek ne kadar doğru olabilir? Bunu yapan TOKİ Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar. 500 bin konut yaptığını dile getirirken bu 18 aileye verecek yeri yok mudur, diye soruyorum” diye konuştu.

(İstanbul/EVRENSEL)

http://ayazmamagdurlari.wordpress.com/

Tags:

Amsterdam’dan İşgal Evi Haberleri- Hollanda

Tahliye Dalgası Amsterdam’ı Vurdu: İşgalciler savunma yerine saldırıyı seçti.

Amsterdam- 22 Mart Amsterdam, 22 Mart Salı günü büyük bir tahliye dalgasına şahit oldu.

Bu, Hollanda’da anti-squat yasasından sonraki tahliye serisinin ilki. Hollanda’da daha önce belirli ölçüde tolerans tanınan işgalciliğe artık sıfır tolerans tanınıyor. [..Daha fazla bilgi]

AĞAOĞLU’NUN AYAZMASI İŞTE BUDUR!

Ali Ağaoğlu’nun Ayazma’da inşa ettiği konutları tanıtmak için çektiği reklamları görmeyeniniz yoktur muhtemelen. Ve muhtemelen çoğunuz bu reklamları gördüğünde, yapmacıklığı ve çiğliği ile sinirleri bozan bir reklam olduğu için az ya da çok sinirlenmişsinizdir. Herkesin sinirlenme nedeni farklı olabilir hepsinde de haklılık vardır mutlaka. Benim sinirlenme nedenim ise 5 yıllık bir hikayeye dayanıyor. Benim hikayem değil… şahit olduğum, taraf tuttuğum ve müdahil olmaya çabaladığım bir kavganın, bir mücadelenin hikayesi. Aslında hikayeyi kendi özneleri bir anti-reklam filmi çekerek çok da güzel anlattılar. http://ayazmamagdurlari.wordpress.com/ adresinden görülebilir. [..Daha fazla bilgi]

Alman Polisi’nden İşgal evine tahliye saldırısı

2 Şubat 2011 tarihinde, polis Sabah saat 4.00′da Rigaer sokağından Liebig 14 işgalinin boşaltılması için giriş yaptı. bu tahliye kararına karşı önceden örgütlenen protestocularda, 04.30′dan itibaren yüzlerce sayıya ulaşarak Liebig 14 dışında beklemeye başladılar. Saat 05.00 civarında direniş başladı. Direniş sonucunda heryerden püskürtülen polis çevre binaların çatısına çıkarak durumu kontrol altına almaya çalıştı. 07,30′a gelindiğinde, polis medyayı bloke ederek anakapının sol penceresinden Liebig14′e girdi. Polisin kapıyı kırmak için getirdiği koçbaşı ve onun yanısıra ne olduğu anlaşılamayan bir sürü alet medyanın dikkatinden kaçıyordu. Bu esnada Frankfurter Allle üzerinden Dayanışmak için Liebig14′ün önüne yüzlerce aktivist geldi. Çatışmalar yaşandı. uzun süren gün sonunda polis 17 kişiyi gözaltına aldı. Ardından yaşam alanını tüm gücüyle ortadan kaldıran polis binayı uzun uğraşlar sonucu tahliye etti. [..Daha fazla bilgi]

Yıkım gerginliği

 

Sarıyer’deki yıkım sırasında mahalleli ile görevliler arasında gerginlik çıktı.

Sarıyer Çamlıtepe Mahallesi’nde, kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan yıkım sırasında mahalleli ile görevliler arasında gerginlik çıktı.
2 gecekondunun yıkımına ilişkin alınan mahkeme kararını uygulamak amacıyla sabah saatlerinde belediye ekipleri çok sayıda çevik kuvvet polisinin desteğiyle mahalleye geldi.

Gecekondu sakinlerini evlerinden çıkarıp eşyalarını tahliye eden belediye ekipleri, yıkıma başladı. Bu sırada mahalleli ile görevliler arasında tartışma yaşandı. Bazı mahalle sakinleri, gazetecilere de tepki gösterdi. Tartışmaların arasında gecekonduları yıkan, belediye ekibi mahalleden ayrıldı. [..Daha fazla bilgi]

Tags:

Af Örgütü: Tarlabaşı’nda tahliyeleri durdurun!

Tarlabaşı

Kentsel dönüşüm projesi nedeniyle Tarlabaşı’nda yaşayan birçok ailenin zorla tahliye edildiğini belirten Uluslararası Af Örgütü, “Türkiye yetkilileri, İstanbul’un merkezinde yaşayan korunmasız bazı ailelerin şimdiden evsiz kalmasına yol açan acımasız zorla tahliyeleri durdurmalı” çağrısında bulundu. [..Daha fazla bilgi]