
2 - Second Strike
3 - Third Strike
Flower-Corsano Duo - You'll Never Work in This Town Again
Krizlere girme, beni unutup
Free Improvisation'ın, büyüleyici güzelliğini ve özgürlükçü ruhunu simgeleyen kayıtlardan oluşan bu albüm, duvarlara ya da yatağınızın tepesinde bulunan tavana bakarken ki ses kütlenizin; iç çamaşırsız mayonuz gibi doğallığını korur. Güneş.. yakıcı ışınlarını geceye nakseder ve var gücüyle sizi zindanın da hapseder.. Üzerinize rahat bir şeyler almadan yatın.. yatın ki ötekileri uyandırmayın. Türü sevenlere: leziz bir içerikte!
Arıza-i mukadderat..
Twistycat - Megaflora-Megafauna (2008)
2 CD
Tracklist:
Acoustic
1-01 Untitled 7:25
1-02 Untitled 6:46
1-03 Untitled 6:43
1-04 Untitled 4:46
1-05 Untitled 5:41
Electric
2-01 Untitled 6:37
2-02 Untitled 8:22
2-03 Untitled 7:33
2-04 Untitled 8:55
2-05 Untitled 12:05
Nah Dilleri
Nah dilleri, Kuzeydoğu Kafkas dilleri içinde bir alt öbek oluşturur. Bu öbekte Çeçen, İnguş ve Bats dilleri yer alır. Çeçence Çeçenya'da, İnguşça da İnguşya'da resmi dillerdendir. Bats dili ise Gürcistan'da konuşulur.
Nah dilleri, asıl olarak Çeçenya, İnguşya ve Gürcistan’da konuşulur. Ancak Çeçence ve İnguşça, Rusya Federasyonu'nun başka bölgelerinde ve Türkiye gibi ülkelerde yaşayan Çeçenlerin ve İnguşların dilidir.
Batsça, yaklaşık 3.420 kişi tarafından konuşulur.
Vaynah dilleri:
Çeçence, yaklaşık 950.000 kişi tarafından koşulur.
İnguşça, yaklaşık 230.000 kişi tarafından konuşulur.
Nah dilleri, geleneksel olarak Orta-kuzey Kafkas dilleri sayılır. Dağıstan dileriyle ilişkilendirilerek iki dil birlikte Nah-Dağıstan dilleri olarak adlandırılır.
Yaz'ın ve artık kısa kolluları üzerimize çekipte dışarıya boylanabileceğimiz günlerin bitimine üzülenlerin fon müziği olabilir bu albüm. Kulağınıza nüfus ederken ki yeşilliği görmemek elde değil ama bir o kadar kahverengiliği de hissetmemek mümkün değil.. Sonbahar'larımıza yaraşan nitelikte! Çok sevebilir ya da üzeriniz den geçen teyyarelere, ufkunuzu açıpta bakabilirsiniz.. Aslın da, ikisi birden de olabilir.. belki de yoklukla güzel günlerle, seneler de geçebilir.
Neden olmasın ki mi ki mi dak?
Mystic Chords Of Memory - Mystic Chords Of Memory
Tracklist:
1 Berry Creek Falls 3:07
2 Soul Through The Bullet Hole 4:04
Guitar - Ben Knight
3 Golden Dome 2:52
Guitar - Ben Knight
Violin - Scott Coffey
4 Sure, Bert 4:34
Guitar - Ben Knight
5 Like A Lobster 4:23
Guitar - Ben Knight
Violin - Scott Coffey
6 Eyes On Sides Of Heads 4:32
7 Open End 4:34
Violin - Scott Coffey
8 Last One 4:02
9 Mongo & Arky 3:37
10 Pi & A Bee 3:33
Violin - Scott Coffey
Koruk Suyu
Koruk suyu olgunlaşmamış üzümleri ezip suyunu çıkartarak elde dilen oldukça ekşi, asitli bir içecektir. Ortaçağ Avrupasında, özellikle de Batı Avrupa'da en yaygın içeceklerden biri olan koruk suyu, o dönemde eski Fransızcadaki biçimi ile vertjus olarak anılmıştır. Çoğu zaman tadını değiştirmek için içine limon ve çeşitli baharatlar atılır.
Olaylar 19 Aralık 1978′de sağ görüşlülerin gittiği Çiçek Sineması’na atılan dinamitin sol görüşlü vatandaşlar tarafından atıldığı iddaa edilerek (daha sonradan Ökkeş Şendiler taradından atıldığı öğrenildi - Ökkeş Kenger de daha sonradan soyadını Şendiler olarak değiştirerek Maraş milletvekili olmuştur) orada bulunanların ve sonrasında toplanan kalabalık CHP, TÖB-DER ve PTT binalarına saldıran gericiler okuldan eve dönmekte olan Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu adlı iki sol görüşlü öğretmeni öldürdüler.
22 Aralıkta iki öğretmenin cenazesi kaldırılırken Devlet Hastanesi Başhekiminin “özel çabaları” ile cenazeler tam cuma namazı cemaati dağılırken hastaneden çıkarıldı. Cemaatin saldırısı üzerine cenaze korteji dağıldı. Ve cenazeler sahipsiz bi şekilde orta kaldı. Sonradan polisler tarafından devlet hastanesi morguna kaldırıldılar.
Cuma namazı sırasındaki vaazlar da Bağlarbaşı İmamı Mustafa Yıldız’ın yaptığı “Oruçla, hacla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş kez hacca gitmiş gibi sevap kazanır.” şeklindeki açıklamaları faşistlerin, ülkücülerin ve gericilerin gerçek amaçlarının nasıl örtüştüğünü gösteriyor.
Bu olaylar sonrasında saldırgan gruplar alevilerin yoğun olarak bulunduğu mahallelere doğru saldırdılar ve önlerine çıkan insanları dövdüler. DİSK, TÖB-DER, Pol-DER, CHP, TİKP binalarına saldırdılar ve tahrip ettiler. Olaylar sırasında üç faşist de hayatını kaybetmiştir.
23 Aralık günü belediyeden yapılan anonsta “Dünkü olaylarda komünist ve Aleviler tarafından şehit edilen üç din kardeşimizin cenazesi kalkacaktır. Bütün din kardeşlerimiz buna katılsınlar, son görevlerini yapsınlar” denilmiş ve halkın kışkırtılmasına kimlerinde karıştığı gözler önüne serilmiştir. 19 Aralıktan öncesinden yapılan Alevi ve Sol görüşlü vatandaşların evlerinin işaretlenmiş olması hazırlıkların da ne kadar ciddi olduğunu bize gösteriyor.
İşaretli evlerin yakılmaya başlanmasından sonra insanlar diri diri yakılmış, kadınlar tecavüz edilmiş, hamile kadınlar çocukları ile öldürülmüş, ve Alevi ve solcular şişlenmiş, baltalanmış ve insanlık dışı eziyetlerle katledilmişlerdir.
Saldırganlar “Aleviler, diğer mahallelerde din kardeşlerimizi öldürüyorlar, kadınlarımıza saldırıyorlar” şeklindeki beyanlarla diğer sünni vatandaşları da kışkırtmışlardır. Olaylar sırasında polisler hiçbir müdahale etmezken asker de olayların son haddinde bazı vatandaşları saldırılardan kurtarmışlardır.
Olaylar ancak 25 Aralık’ta kontrol altına alınabilmiştir. Katliamda 111 kişi ölmüş binlerce kişi yaralanmış 552 ev 289 işyeri yıkılmış veya kullanılamayacak hale getirilmiştir. Sonrasında Maraş’ta yaşayan Alevilerin ve Solcuların %80′i resmi kayıt ve istatistiklere geçmesede göç etmiştirlerdir."
1 - Disco Crumble
2 - Dig While I Watch
3 - Classic Bath Approach
Kışa girerken.. bizlere giremeyen, gerçekleşemeyen düşlere, umutlara ve sandal yolculuğuna.. Bir yere kıvrılmadan hemen öncesi fon da çalınmak üzere tasarlandı. Öyle yapın ki; dibe inmeden önce, su üzerin de tekrar buluşalım..
Siklamen
Siklamen, Myrsinaceae familyasından Cyclamen cinsini oluşturan yaşam alanı orman açıklıkları ve kayalık alanlar olan çok yıllık yumrulu bir bitki türlerini ortak adı.Tavşankulağı, buhurumeryem, Mormilik şeklinde de adlandırılır.
Boyu 5-20 cm civarındadır ve Şubat - Nisan aylarında çiçek açar. En belirgin özelliği, kalp veya böbrek şeklindeki yapraklarıdır. Beş parçalı olan çiçekleri beyaz, pembe ya da koyu pembe renkte olabilir.
Ses bilimi, (fonoloji, fonetik dil) belirli dil seslerini (fonemler) inceleyen bir bilim dalıdır. Ses bilimi dil içindeki seslerin işlevlerini inceler. Konuşma seslerinin eklemlenmesi (articulatory), nakli (transport), alınması (receival) ile ilgili bir bilim dalıdır. Fonetiğin bu üç çalışma alanına karşılık gelen üç branşı vardır: eklemleme (articulatory), akustik ve işitim fonetiği (auditory phonetics). Fonolojiye zıt olarak, fonetik konuşma seslerinin fizikî yönüyle ilgilenir. Konuşma seslerinin tam bir transkripsiyonunu vermek için, birkaç özel alfabe vardır. Bu alfabelerden en çok kullanılanı bu metinde bulacağınız alfabe olan IPA’dır.
Ses bilgisinin alanı olan Fonoloji modern dilbiliminin alt alanıdır. Hangi şartlar altında hangi sesler ile kelimelerin birbirinden ayrılabileceğini araştırır. Bir kelime veya sesin ilk hecesini belirlemeye çalışır. Böyle sesler farklı fonemlerin temsilcisidir. Bu fonemler de bir dildeki anlam ayırt eden en küçük birimlerdir.
Fonoloji; fonemlerin farklı sistemlerini, -bir dildeki anlam ayırt eden en küçük birimleri- kapsar. (Bir dildeki anlam taşıyan en küçük birimlere morfem denir ve Morfoloji’nin araştırma alanına girer.) Fonetik, fonolojik bağlamdan bağımsız olarak seslerin detaylı tanımıyla ilgilenirken, Fonoloji, her bir dildeki ses birimleriyle uğraşır.
Sesbilim, dilin seslerini, dilsel iletişim dizgesindeki işlevleri açısından inceleyen bilim dalıdır. Sesbirim ve bürünbilim gibi soyut birimlerin incelenmesi üzerine kuruludur. F. de Saussure, J. Baudouin de Courtenay gibi araştırmacılardan esinlenen Prag Dilbilim çevresinde oluşmuştur.
1 - Salivary Stones
2 - Don't Leave Me Blue
3 - Up Blazes The Hot Lust For Having
4 - (Not Thinking About The Future)
5 - Summer, Part II
6 - Soggy
Benden Selam Söyle Anadolu'ya
Benden Selam Söyle Anadolu'ya, Yunan yazar Dido Sotiriyu'nun yazdığı, hakiki adı "Kanlı Topraklar" (Matomena Homata) olan kitabının Türkiye baskısının adı.
Kitabın yazarı Aydın doğumlu Dido Sotiriyu, bu kitapla Abdi İpekçi Türk Yunan dostluk ödülünü kazanmıştır.
Benden Selam Söyle Anadolu'ya da 1.Dünya savaşı öncesi Anadolu'da yaşayan Rum ve Türkelerin kardeşliğini, Ege'nin Yunan işgaliyle yaşadığı kanlı savaş ortamını ve savaş sonrasında iki ülke arasında yaşanan mübadeleyi anlatır.
1970'li, 1980'li yıllarda Türkiye'de en çok okunan romanlardandı "Benden Selam Söyle Anadolu'ya"...
Anayurduma selam söyle benden Kör mehmet'in damadı! Benden Selam söyle Anadolu'ya ..Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin ... Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin!
Geçtiğimiz Temmuz-Ağustos sayısı olan, Bant'ın 60. sayısın da, benimle yapılmış olan bir Röportaj olayı yer alıyordu.. Görmüş, okumuş ya da duymuş olanların dışındakileri düşünürekten, Röportaj'ın tam halini yani dergi de basılan kısmından daha uzun olan halini sizlerle paylaşmak istiyorum.. Bant'ın 61. sayısı geçen hafta raflarda ki yerini alınca, böylelikle zamanının geldiğini düşündüm.. Sabırlı okumalar diliyor, bir kaç kelamınızı bekler oluyorum.. 80'ler de çektirdiğimiz bir Ychorus kadrosu fotosunu da sizlerle paylaşmaktan kıvançlık duyarım sanırım. Hadi biri beni bulsun misal..
*Ychorus'u ne zaman ve ne gibi motivasyonlarla başlattın(ız)?
Sıcaklar bitmek üzereydi; Ekim 2007 idi tarihte. Yıllarca müzik dergileri okuyan bir ben ve bana yoldaşlık eden eski bir dostumla giriştiğimiz bu olayın çıkış nedeni; olanaksızlıklardır. Müzik dergilerin de tanıtımını okuduğum bir müzik grubunun albümünü bulamamam ya da maddi imkansızlıklardan dolayı bulsamda alamamam, nereden bulucağımı bilememem, ne tarafa yönelmem gerektiğini anlamam ama o tarafın nerede olduğunu bulamamam, ilgi alanım da olan konserlerin genel bilgilerine tam olarak nereden bakıcağımı bilememem, dinlediğim müzikle alakasız ötesi düşen küçük bir kasaba hayatını mecburen yaşamamdan kaynaklanan sorunla; ülkemizde oluşan müzikal projelerin varlığından bir haber olmam ve aynı müzik zevkine sahip insanlarla iletişime geçmek istemem.. Bunları düşünerek ve benim gibi zamanın da zorluk çekmiş ama müzik heyecanı tavan olan insanlara yardım ve yataklık etmek amacına bürünerek, istekli kalp atışlarımı güçlendirip, hayallere dalma isteğiminin beni yalnız bırakmadan tüm yaptığım eylemlerde yanımda olması, bazen beyaz, bazen de siyah olabilen, olmak isteyen tüm insanlığa ve kendime dair girişimlerimin en büyük göstergesidir Ychorus.
*Blog'a giriş yapan ekip nasıl oluştu? Bu ekibi genişletmeye açık mısınız?
Blog'u düşlediğimden beri yanımda var olmasını istediğim, aynı kafalı olduğumuzu anladığım ve yazarlık daveti gönderdiğim toplam 50 yazar gelip, geçmiştir sanırım. Pek çok il'den ve Rusya, İsveç, Almanya gibi farklı ülkelerden de olan bu yazarlar, zaman için de sırtlarına aldıkları yaşamlarının yükünü, istem dışı depresifleşmeleri ve salmışlıkları yüzünden, bir süre bize yoldaşlık edip, daha sonra da yazarlar kısmın da dekor olarak durmaları yerine blogdan çok üzülerek ayırdığım nadide insanlardı. Şu an toplam 8 kişiyiz. Bazıları daha bir kaç ay öncesi bize katıldı, bazıları ise ilk günlerimize yakın bir zamandır bizlerle. Aslında eskisi kadar ekibi genişletmeyi düşünmüyorum ama yine de müzik zevkine hayran olabileceğim ya da gerçekten birlerine bir şeyleri farketirmek adına, tanıtmak ve paylaşmak isteğiyle, heyecanla eylem yapabilecek insanlar karşıma çıkarlarsa diye 'neden olmasın'ı aklım da bulunduruyorum. Tek yapılması gereken, bana Ychorus üzerinden ulaşmalarıdır. Sevinirim.
*Ychorus'ta müziğe dair neler bulunabilir? Ychorus olarak ne gibi söylemleriniz var?
Ychorus, müzikal anlamda çok geniş çaplı bir paylaşım parkı. Çıkış noktamız ise deneysel müzik. Buna açıklık olarak; Ambient, Drone, Noise, Industrial, Experimental, Shoegaze, Post Punk, Post Rock, Indie Pop, Psychedelic, Electro-acoustic, Slowcore, Modern Classical, Lo-fi, Free Jazz, Freak Folk, Avantgarde, 90'lar Türkçe Pop, Screamo, Electronica, Glitch, Other ayarı ve bu türlerin bir alt komşularından oluşan müzik projelerini tanıtıyor, etkinliklerinden haberdar ediyor, bazılarına röpt. yapıyor ve özellikle ülkemizden çıkan müzikal olayları ilgiyle ve heyecanla takip edip, insanların beynine sokmayı görev biliyoruz. Kaset, CD, Plak'lara verdiğim değer ise en sevdiğim özelliğim ve ayakta durabilmemi sağlayan en büyük itci gücüm. Onları elimde hissetmem, meraklı gözlerle albüm kartonetine gömülmem, yüzüme yaslamam ve para biriktirip onlara sahip olmamın verdiği heyecan, hayata dair duyduğum heyecanın çok üstün de oldu çocukluğumdan beri. O yüzden, orjinal albüm satın alma işlemlerinin ve arşivciliğin daha da yükselmesini diliyor, etrafımdakilere aşılamaya ve elinden tutmaya devam ediyorum. Türkiye'den çıkan ve tokkat etkisi yaratan harika müzik projeleri var. İnsanların, yerli oluşumlara daha çok ilgili olmaları için, kurulduğumuz günden beri büyük bir ateşle onları destekliyor ve elimden gelenin fazlasını yapmaya çabalıyorum. Bu zamana kadar 142 ülkeden, toplam giriş sayımız 2 buçuk milyon kişi oldu ve gün geçtikçe çoğalmaya devam ediyoruz. Günlük 1000'nin üzerinde gözlemleyenimiz var. İnsanların bana bir şekilde ulaşıpta "abi, şu türlere seninle başladım ve o türler de kayıtlar yapıyorum, çok teşekürler her şey için" demeside beni daha canlı,hayata ve sitede yaptıklarıma karşı daha güçlü hissettiryor. Bunun yanında, site üzerinden linkini görebileceğiniz bir de "Ychorus Metal" adlı müzik blogumuz var ki; bir kaç yüz kişinin yaşadığı bir köyde doğup, büyüyen ve hala orada, tarlada çapa yapan, marangozculukla yaşamını sürdüren bir dostum ilerletiyor. Kendim de aynı duruma yakın olduğum için, kaçık olduğunu düşünemedim bir türlü.
*Blog'la ilgili gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yakın gelecek planları var mı?
Site, blogger üzerinden yayın yapmaya halen devam etmekte ama ychorus.net olduk ve yeni halimize bürünmek adına, blogspot üzerinden dışa çıkacağız. Tasarım ve bazı düşüncelerimiz üzerine halen kafa yoruyoruz. "Ychorus Lİve" adlı, serisel etkinliklerimizden 2 tanesini gerçekleştirdik İstanbul'da. Daire 2: General Gramofon, Kim Ki O, Barış Açıkgöz, Emre Aksoy ve Entertainment For The Briandead, Kadıköy'deki 6:45 Gram Bar'da gerçekleştirdiğimiz 2 gecede bizlere eşlik edip, destek verenlerdendi. İstanbul'da ve zaman içerisin de olabilecek olan, farklı illerde de bu geceleri devam ettirmeyi düşünüyoruz. Bir süredir, site üzerinden gerçekleştirdiğimiz radyo yayınlarımıza ara vermemizin nedenini unutturacak olan yeni bir radyo girişimimiz de taslak halinde onarılmaya devam ediyor. Hayat, çoğu şeyimizin kanatıcı yarası olmaya devam ederken, yaralarımızın kabuklarını hep beraber yolmaya ya da sarmaya devam etmek adına, hepimize ve yeni tanıyacağımız takipçilerimize..
*Senin çok sevdiğin, takip ettiğin müzik siteleri ve müzik blogları hangileri?
Arşivcilik duygusun kabartısını beynin de hissedenlerin yeri olan Discogs, yan artistlerini ya da bire bir dinleyen varlıkları takip etmek adına Last FM, bazı, bazı Myspace, albüm tanıtımı ve ilerisi için de; Dark Ambient, Harsh Noise, Power Electronics, Death Industrial, Field Recording, Free Improvisation, Drone Doom, Cold Wave, No Wave, New Wave, Dark Wave, Twee Pop, Chamber Pop, Dream Pop, Post Hardcore, Noısecore, 90'lar Emo, Celtic tadlı blogların takipçiliğin yapıyorum google üzerinden. Evet, search ve öpücük.
Şuursuzlukla yolunu kaybetmiş bir bireyin, fon müziği olma çabasından çok, istem dışı fon müziği olmuş halidir. Kabullenmek, böyle bir şeydir.. Salmaktır.
Hz.'tisiz Olga.