World Socialist Web Site


Bugün Yeni
Olanlar

Haber ve Analiz
Tarih
Sanat Eleştirisi
Polemikler
Bilim
Bildiriler
Röportajlar
Okur Mektupları

Arşiv

DSWS Hakkında
DEUK Hakkında
Yardım

DİĞER DİLLER
İngilizce

Almanca
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
Portekizce
Lehçe
Çekce
Rusça
Sırp-Hırvat dili
Endonezyaca
Singalaca
Tamilce


ANA BAŞLIKLAR

Dünya ekonomik krizi, kapitalizmin başarısızlığı ve sosyalizmin gerekliliği
SEP/DSWS/TEUÖ bölgesel konferanslarında kabul edilen karar önergesi

Bush, Türkiye’ye Irak’ta PKK’ya saldırması için yeşil ışık yaktı
Türk-Kürt çatışmasındaki tarihsel ve siyasi sorunlar

Asya’da tsunami: neden hiçbir uyarı yapılmadı

Mehring Books’tan yeni bir kitap: Amerikan Demokrasisinin Krizi: 2000 ve 2004 Başkanlık seçimleri

Livio Maitan (1923-2004):
eleştirel bir değerlendirme

  DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Amerika Birleşik Devletleri

Yazıcıya hazırla

Obama’nın göreve başlamasından buyana geçen bir yıl

Jerry White
8 Mart 2010
İngilizce’den çeviri (20 Ocak 2010)

Bir yıl önce bugün, 20 Ocak 2009’da, Barack Obama ABD’nin 44. başkanı olarak göreve başladı. Bu durum, ABD’de olduğu gibi, Avrupa’da, Ortadoğu’da ve diğer yerlerde de coşkuyla karşılandı. Milyonlarca insan, ABD’de yıllardır süren politik gericiliğin sonunda biteceğini düşündü. Bir yıl sonra, bu iyimser düşünce yerini hayal kırıklığına, öfkeye ve başkaldırıya bıraktı.

Yaklaşık 2 milyon insan, Bush devrinin sona erişini kutlamak için Açılış Töreni günü Washington’da bir araya geldi. Ne var ki konuşmasının başında Obama, Amerikan halkı tarafından reddedilen Cumhuriyetçi selefinin siyasetini devam ettireceğine işaret etti.

ABD’yi etkileyen sosyal ve ekonomik krize değinmeden önce Obama, "Milletimiz, sonuçları kestirilemeyen bir şiddet ve nefret örgüsüne karşı savaştadır" beyanında bulundu. Bu, açık bir şekilde Cumhuriyetçilere uzatılan bir zeytin dalıydı ve Obama hükümetinin militarizmi ve demokratik haklar üzerindeki saldırıları savunmak için "terörizme karşı savaş" yalanını sürdüreceğinin bir göstergesiydi.

Tamamen egemen sınıfın sebep olduğu bir krizin kurbanlarına, alaycı bir biçimde sorumluluk yükleyerek Amerikan halkının kendisinin de bu krizden sorumlu olduğunu iddia ederek konuşmasına devam etti.

"Değişim" adayı olarak seçime katılan başkan, Bush’un sağ kanat siyasetini takip etmekte. Dış politikada Irak işgalini sürdürdü, Afganistan’da ABD birliklerinin sayısını artırdı ve savaşı Pakistan’a kadar yaydı.

Obama, ABD’nin kendi çıkarlarına ters düşen olası veya hâlihazırda bir tehlike sezmesi durumunda kendisine herhangi bir hedefe karşı savaş açma hakkını veren Bush’un Önleyici Harp ilkesini açık bir şekilde korudu. ABD, Haiti’deki felaketten, bu fakir ülke üzerinde ABD emperyalizmini güçlendirmek ve askeri işgal gerçekleştirmek için faydalanırken, İran’la birlikte Yemen de ABD tehdidinin son hedefi oldular.

Guantanamo’daki Amerikan kampı hala açık, yargısız infazlar ve işkenceler devam ediyor ve hükümet, Bush yönetiminden veya CIA’den hiç kimsenin savaş ve uluslararası hukuk kurallarını ihlal etmek suçlarından sorumlu tutulmaması gerektiği üzerinde ısrar ediyor.

2008 Genel Seçiminde yayınlanan bir bildiride,World Socialist Web Site’si yeni hükümetin temsil ettiği ve savunacağı sınıf çıkarlarını özlü bir şekilde karakterize etmişti. WSWS, Amerikan siyasi ve finans düzenindeki "nüfuzlu güçlerin, Bush döneminin sekiz yıllık felaketinden sonra, yıpranmış Amerikan emperyalizmi imajını eski haline dönüştüreceğine olan tam inançlarından dolayı Obama’nın arkasında yer aldılar. Obama’nın iş dünyasından aldığı yüz milyonlarca dolar, temsil ettiği finansal ve sosyal çıkarlara açık bir şekilde şahitlik ediyor," diyerek bu duruma işaret etmişti.

Açılış konuşmasında Obama, ABD halkının "yeni sorumluluk dönemi" ne kendini alıştırması gerektiğini bildirdi. Bu noktaları değerlendirirken, WSWS 22 Ocak 2009’da şunları yazdı: "Bu söylenenleri anlamamak mümkün değil. Obama’nın ortaya çıkışı, Yeni Görüş (The New Deal) veya Mükemmel Toplum (The Great Society) programlarının yeniden tekrarlanacağının bir işareti değildir. Sosyal reformculuk canlanmayacak, ancak kemer sıkma ve Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sigortası gibi programlarda somutlaştırılan, Amerika’da sosyal bir güvenlik ağının kalıntılarına karşı yürütülen reform-karşıtlığına doğru bir dönüş olacak.

"Yeni hükümetin başlıca siyasi hedefi, eski hükümette olduğu gibi, milyonlarca Amerikalı işçi ve onların aileleri pahasına kârlı çıkacak olan az sayıdaki finansal zümrenin refahını ve çıkarlarını korumak olacaktır."

Obama, hükümetini, Clinton yıllarındaki finansal serbestleştirmenin baş mimarı Robert Rubin’in iki savunucusu, New York Federal Reserve’ın eski başkanı Timothy Geithner ve Lawrence Summers’ın da dahil olduğu Wall Street’in yozlaşmış milletvekilleriyle donattı. Hükümet, geçen yıldan bu yana bankaların büyük kâr yapmasını, on milyarlarca doları tazminat için dağıtmasını, ve kurumsal aktivitelerini geri kazanmasını sağlayan Wall Street’i kurtarma hedefini genişletti.

İşlerini ve evlerini kaybeden milyonlarca işçi için hazırda hiçbir destek yok. Aksine, Beyaz Saray ekonomik krizi, otomobil çalışanları üzerinde uygulanan ücret ve kazanç azalımı ve General Motors ve Chrysler’in iflasa zorlanmasıyla başlayan işçi sınıfının yaşam standardında ağır ve kalıcı düşüşü hızlandırmak için kullandı.

Obama Beyaz Sarayı, eyaletlere yardım etmeyi reddederek eğitim ve diğer sosyal hizmetler üzerinde eşi görülmemiş saldırılara yol açtı. Sağlık hizmetleri "reform"uyla hükümet, bu hizmetleri karneye bağlayarak ve milyonlarca çalışanın yardım paralarını ve Sağlık Sigortası harcamalarını keserek, özel sektör ve hükümet harcamalarını da azaltmayı hedefliyor.

Obama’nın ikinci yılı, bütçe-kesinti ve kemer sıkma ajandasını açıklayacağı, gelecek hafta yapılacak olan devlet konuşmasıyla başlayacak. Amerikan halkının yüzde 1’lik kesimini oluşturan zenginlerin refahını daha da artırmak için hükümet, yetki düşürme programları ve çalışan nüfus üzerinde regresif vergi uygulamalarına hazırlanıyor.

Obama ilk günden beri, sürekli olarak 2008 seçimini tartışmasız bir şekilde kaybeden Cumhuriyetçileri ıslah etmek için çalıştı. Savunma Sekreteri Robert Gates’in de içinde bulunduğu eski Bush dönemi memurlarını görevlendirdi ve siyasetini Cumhuriyetçi sağın isteklerine göre şekillendirme arayışına girdi. İki taraflı siyasetin son örneği, Obama’nın pişmanlık nedir bilmeyen savaş suçlusu George Bush’u, Bill Clinton ile birlikte ABD’nin Haiti’deki "kurtarma" çalışmalarını yönetmek için iğrenç bir şekilde atamasıdır.

Obama’nın "yeni siyasetin" lideri ve ilerici değişimin öncüsü şeklindeki duruşu bir aldatmacaydı. Obama, Beyaz Saray’da genç bir zenci Amerikalının bulunmasının gerici programlarını yürürlüğe koyabilmeleri için daha olumlu şartlar sağlayacağını hesaplayan egemen sınıfın güçlü kesimleri tarafından seçilmiş ve yüceltilmiştir.

Geçen yıl, kimlik siyasetinin demokratik ve ilerici yanılsamalarını gözler önüne serdi ve Amerika toplumundaki başlıca bölünmenin ırk, milliyet ya da cinsiyet değil, sınıf olduğunu gösterdi.

Bu aynı zamanda, Obama için kampanya yapan ve sağlık hizmetlerinin tahribi ve Afganistan’daki savaşın da dahil olduğu politikasını savunmaya devam eden Nation ve diğer sahte-sol Obama destekçisi yayınların rolünü de ortaya çıkardı. Bunlar, işçi sınıfına düşman ve onları küçümseyen, imtiyazlı toplumsal tabakayı temsil eden sağ-kanat güçleridir.

Hükümet ikinci yılına girer girmez krizle karşılaştı. Afganistan ve Irak’taki yıkımlar devam ediyor ve Wall Street’deki iyileşmeye rağmen toplumsal kriz giderek kötüleşiyor ve ekonomik bozulmanın başlıca sebebi de - Amerikan kapitalizminin dünyadaki etkinliğinin azalması - devam ediyor. İkinci ve daha yıkıcı bir finansal çöküş olasılığı da tamamen gerçek.

Tüm kamuoyu anketlerine göre, Obama’nın oyları ciddi derecede düştü ve büyük bir çoğunluk ABD’nin yanlış yönde gittiğine inanıyor.

Obama hükümetinin iktidardaki ilk yılı, tüm siyasi sistemin esasında demokratik olmayan görüntüsünün altını çiziyor. Çalışan kesimin istek ve çıkarları, dev şirketlere ait iki partinin tekelindeki bir sistemde ifadesini bulamaz.

Hükümetin sicili, tüm resmi kurumlar ve yönetime karşı mevcut olan hayal kırıklığının daha da şiddetlenmesine neden oldu. "Kapitalizm", 20. yüzyılda olduğu gibi, bir kez daha kötü bir tabir olmaya başlıyor.

Bu durum, hem ABD’de hem de uluslararası alanda sınıf mücadelesinin ve toplumsal ayaklanmanın yeni bir döneminin acil hale geldiğini gösteriyor. Asıl ve en kritik sorun, yaklaşmakta olan bu harekete devrimci, sosyalist ve enternasyonalist bir programla destek verecek bir liderliğin geliştirilmesidir.

Bu,World Socialist Web Site’si ve Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kendisini adadığı bir görevdir.

Makalenin İngilizce orijinali
(20 Ocak 2010)

 

Sayfanın başı

Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.



Telif Hakkı 1998-2008
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır